(birine) yük olmak

(birine) yük olmak

1) bir kimse, sıkıntılı bir işini başkasına yaptırmak: “Onların hepsinde sanki bulundukları yere yük oluyorlarmış gibi utangaç ve ürkek bir hâl vardır.” -B. R. Eyuboğlu. 2) kendisi için başkasına para harcatmak, masraf yaptırmak: “Bunları gazetelere verebilirsem amcama yük olmaktan kurtulacağıma emindim.” -H. E. Adıvar.

---

(birine) yük olmak ile benzer kelimeler

başı kayusu olmak, (başı kayısı olmak, başı kayu olmak, başlu başı kayusu olmak) Başı dertte olmak, başının derdine düşmek.

dudaş olmak, (dutaş olmak, tudaş olmak, tutaş olmak) 1. Karşılaşmak, raslamak, yaklaşmak, mukarin olmak. 2. Meşgul olmak, çalışmak

(bir şey birine) haram olmak bir şeyden gereği gibi yararlanamamak: “Yanında oturup iki laf etmek haram oldu bize.” -M. İzgü.

(bir yer, birine) açık olmak bir yerde her zaman iyi karşılanmak.

(biri, birine) deli divane âşık olmak aşırı derecede sevmek: “Bütün yaratıklar birbirlerine deli divane âşık oldular.” -Halikarnas Balıkçısı.

(biri, birine) deli divane olmak aşırı derecede ilgi göstermek.

(birine) açık olmak dürüst olmak.

(birine) balta olmak argo direnerek bir şey istemek, asılmak, musallat olmak: “Yeryüzünde balta olacak bundan daha belalı bir adam olacağını tasavvur edemiyorum.” -E. İ. Benice.

---