(bir şeyin) kaymağını almak (veya yemek)

(bir şeyin) kaymağını almak (veya yemek)

bir şeyin en büyük payını, kârını ele geçirmek.


(bir şeyin) kaymağını almak (veya yemek) ile benzer kelimeler

(bir şeyin, bir kimsenin) etrafını almak (veya sarmak)

çevresinde toplanmak, ortaya almak, kuşatmak: “Ön arabanın karşısına geçerler, bohçacı ve yazmacı kadınların tuhaflığa vurarak etrafını alırlar.” -R. H. Karay. “Herkes etrafımı sarmış, beni hararetle tebrik ediyorlardı.” -N. F. Kısakürek.

gözü (veya gözleri) (bir şeyde veya bir şeyin üzerinde) olmak

dikkati bir yerde toplanmak: “Masalarda oturan kadınların en ufak bir harekette gözleri kapıdaydı.” -N. Cumalı.

(bir işin veya bir şeyin) ucundan tutmak

1) bir şeyle meşgul olmak, katkı sağlamak, yardımcı olmak: “Ömür boyu hiçbir işin ucundan tutmamış insanlar için bile bir yaşlılık fonu düzenlenmiş.” -H. Taner. 2) mec. bir işi yeterince ilgilenmeden, önemsemeden yapmak.

(bir yerin veya bir şeyin) havasını teneffüs etmek

1) içinde hissetmek; 2) ortamı yaşamak: “Orada insanlığın, faziletin, sevginin havasını teneffüs edeceğiz.” -O. S. Orhon.

(bir iş birinin) vaktini almak (veya yemek)

epey zaman harcanmasını gerektirmek.

(bir şeyin) önünü almak

önlemek: “En ucuz şekilde bu fesadın önünü almak için ne yapmak lazımsa söyleyiniz.” -N. F. Kısakürek.

(bir şeyin) örneğini almak

biçimini çizmek.

(bir şeyin, bir kimsenin) üstüne üstüne gitmek

çekinmeden sonucu tehlikeli olabilecek bir şeyle uğraşmak, yılmamak.


"(bir şeyin) kaymağını almak (veya yemek)" karakter analizi

  • (bir şeyin) kaymağını almak (veya yemek), 40 karakter ile yazılır.
  • ( harfi ile başlar, ) harfi ile biter.

Karakter dağılımı

  • '(', 'b', 'i', 'r', ' ', 'ş', 'e', 'y', 'i', 'n', ')', ' ', 'k', 'a', 'y', 'm', 'a', 'ğ', 'ı', 'n', 'ı', ' ', 'a', 'l', 'm', 'a', 'k', ' ', '(', 'v', 'e', 'y', 'a', ' ', 'y', 'e', 'm', 'e', 'k', ')', şeklindedir.
  • (bir şeyin) kaymağını almak (veya yemek) kelimesinin tersten yazılışı ' )kemey ayev( kamla ınığamyak )niyeş rib(' diziliminde gösterilir.