(bir şeye) kanaat getirmek
kanmak, aklı yatmak, inanmak: Artık Kâmuran'ın ömrümün en büyük aşkı, geleceğime bir tek hâkim kudret olduğuna kanaat getirdim. -H. E. Adıvar.
(bir şeye) kanaat getirmek ile benzer kelimeler
(bir kimseye, bir şeye) ihtiyaç duymako kimse veya şey gerekli saymak. |
(bir şeye veya bir kimseye) yazık olmakboş yere zarar verilmek: Masrafa yazık oldu. Adama yazık oldu. |
(bir şeyi veya bir şeye) nişan koymakileride tanıyabilmek veya ölçebilmek için bir şeyin durumunu, onun herhangi bir özelliğini akılda tutmak veya iz bırakmak: Dönüşte yolumuzu şaşırmamak için şu çifte kavakları nişan koymuştuk. |
bir anaya bir kız, bir kafaya bir gözbir başa bir göz ne kadar gerekli ise bir anneye bir kız da o denli gereklidir anlamında kullanılan bir söz. |
bir mıh bir nal kurtarır, bir nal bir at kurtarırherhangi bir olayı, bir işi, bir ödevi küçümsememek, önemle ele almak gerekir anlamında kullanılan bir söz. |
aza kanaat etmeyen çoğu hiç bulamazbüyük şeyleri elde edebilmek için önce küçük şeylerle yetinmek gerekir anlamında kullanılan bir söz. |
kanaat, -ti Ar. ®an¥¤ata. (kana:at) 1. Elindekinden hoşnut olma durumu, kanıklık, yeter bulma, yetinme, fazlasını istememe, doyum. 2. Kanma, inanma: Sınıfını geçeceğine im yok. 3. Kanış, kanı, inanç, düşünce: Biz lerimizi açık söyleriz.... |
kanaat etmekyetinmek: Halk, gördüklerine kanaat ederek ve oyunun bittiğini anlayarak memnun, sessizce tiyatroyu boşalttılar. -M. Ş. Esendal. |
"(bir şeye) kanaat getirmek" karakter analizi
- (bir şeye) kanaat getirmek, 26 karakter ile yazılır.
- ( harfi ile başlar, k harfi ile biter.
Karakter dağılımı
- '(', 'b', 'i', 'r', ' ', 'ş', 'e', 'y', 'e', ')', ' ', 'k', 'a', 'n', 'a', 'a', 't', ' ', 'g', 'e', 't', 'i', 'r', 'm', 'e', 'k', şeklindedir.
- (bir şeye) kanaat getirmek kelimesinin tersten yazılışı ' kemriteg taanak )eyeş rib(' diziliminde gösterilir.