zarf
a. 1. esk. Kap, kılıf, sarma. 2. İçine mektup veya başka kâğıtlar konulan kâğıttan kese: Bir sabah kahvaltımı yaparken bana gösterişli bir zarf getirdiler. -A. Haşim. 3. İçine fincan veya bardak oturtulan metal kap: Kenarları ezik bir çift altın kahve fincanı zarfını elinde evirir çevirirdi. -R. Enis. 4. db. Bir fiilin, bir sıfatın veya bir zarfın anlamını zaman, yer, ölçü, nitelik, soru kavramları bakımından etkileyen kelime, belirteç: Dil bilgisinden zarfları anlatırken öğretmen birden bağırmaya başladı. -M. İzgü.
zarf
Kılıf, örtü.
zarf İng. envelope
zarf Fr. adverbe
Fiilin, sıfatın, başka bir zarfın veya bir ifadenin anlamını sınırlandıran veya niteliyen kelime: Erken gelmek, Güzel söylemek, Çok dar, Pek çabuk geldi, Hakikaten can çıkmayınca huy çıkmaz gibi. Bu zarflar dolaysız olup doğrudan doğruya ilgili göründükleri kelimeleri nitelerler. Bir de Dolaylı zarflar var, ki fiille ilgili göründükleri halde öznenin veya nesnenin bir halini belirtirler: " "Çocuk eve yorgun geldi" ve "Çocuğu yorgun buldum" örneklerinde "yorgun" zarfı birincisinde cümlenin öznesini, ikincide de nesnesini vasıflandırarak onların halini bildirir.
zarf İng. adverb
Fiillerin, sıfatların, sıfat-fiillerin ve görev bakımından zarf niteliğindeki kelimelerin anlamlarını zaman, ölçü, niteleme, yer, yön vasıta, miktar, şart gibi çeşitli bakımlardan etkileyerek daha belirgin duruma getiren veya sınırlayan kelime türü: dün, bugün, yarın, sonra, şimdi vb. (zaman bakımından); ileri, geri, beri, alt (yer, yön bakımından); az, çok, biraz, kısmen, daha, pek vb. (ölçü bakımından); tatlı sert, açık mavi, koyu yeşil, uzun uzun konuştuğu konu, sımsıkı kapatmak, iyi anlamak vb. (niteleme, tarz bakımından): Silkindi. Yataktan hızla kalktı. Başı birdenbire dönmüştü. Karyolanın topuzunu zor yakaladı (S. Faik, Bütün Eserleri 3. Medarı Maişet Motoru; Berber Dükkanının Açılma Merasimi, s. 147). Ateş ilk tereddüdten sonra birdenbire parladı (A. H. Tanpınar, Sahnenin Dışındakiler, s. 323). Olduğu yere kayarcasına çöktü (Yaşar Kemal, Ortadirek, s. 314). Gittiniz mi, gerçekten mezarlığa elinizde çiçeklerle? (Kemal Tahir, Yol Ayrımı, s. 463). Kapkara bir yalnızlık içinde, kendi vücudundan bile habersiz düşünmeyi pek severdi (A. F. Abasıyanık, Bütün Eserleri 3, s. 19) vb.
zarf İng. envelope
Bir eğri (yüzey) ailesinin herbir elemanına teğet olan bir eğri (yüzey), bürüm.
zarf İng. envelope
Sinema/TV. Değiştirime uğramış bir dalganın en uç bölümlerini yani genliğin üst bölümlerini gösteren eğri.
zarf
Azerbaycan Türkçesi: zärf; Türkmen Türkçesi: haal; Gagauz Türkçesi: işhallık; Özbek Türkçesi: raviş; Uygur Türkçesi: räviş;Tatar Türkçesi: räveş ~ hal; Başkurt Türkçesi: rävveş;Kmk: hallık;Krç.-Malk.: sözlew;Nogay Türkçesi: nareçiye;Kazak Türkçesi: üstew;Kırgız Türkçesi: taktooç;Alt:: kubulbas;Hakas Türkçesi: nareçiye;Tuva Türkçesi: nareçiye; Rusça: nareçiye
zarf İng. envelope
Virüs tarafında kodlanan proteinlerle tomurcuklanma sırasında hücreden alınan lipoprotein tabakadan oluşan ve bazı virüs ailelerinde kapsit yapının üzerinde bulunan yapı ögesi.
zarf ile benzer kelimeler
açıklayıcı zarf tümleciİng. appositivBir cümlede zarf tümlecinden sonra gelerek onu daha belirgin duruma getirmek ve açıklamak için kullanılan ve yine zarf durumunda olan kelime ya da kelime grubu: Bir gün ikindiye doğru daireye uğrayan Behçet Bey, kendisini Mabeynden istedikler... |
astarlı zarfa. İç yüzüne ince bir kâğıt geçirilmiş zarf. |
bağlaç zarfFr. adverbe conjonctifBununla beraber, buna rağmen gibi hem bağlaç hem zarf görevinde olan söz. |
bağlama zarf-fiilia. db. |
basit zarfİng. simple adverbKök veya gövde durumunda olan ve tek kelimeden oluşan zarf. Bunların bir kısmı asıl zarftır. Bir kısmı da başka bir kelime sınıfından alınarak zarf olarak kullanılan sözlerdir: akşam (geliriz), belki (değişir), az (yemiş), en (güzel iş), ... |
birleşik zarfİki veya daha çok kelimenin birleşip, kaynaşması ile oluşan zarf: akşamüstü görüştüler. Size yarın akşam üzeri uğrasın. Kardeşim biraz rahatsızdır. Bugün ne olacağı bilinmiyor. İnsan iyi düşümeli. Öyle ileri geri konuşmamalı. İstanbula günübirliğine gidip döndü vb. |
dışbükey zarfbk. dışbükey örtü. |
dolaylı zarfbk. Zarf. |
"zarf" karakter analizi
- zarf, 4 karakter ile yazılır.
- z harfi ile başlar, f harfi ile biter.
Karakter dağılımı
- 'z', 'a', 'r', 'f', şeklindedir.
- zarf kelimesinin tersten yazılışı ' fraz' diziliminde gösterilir.
(a,f,r,z) harflerinden ile oluşan bazı kelimeler
zoocoğrafyabk. hayvan coğrafyası |
zaaf göstermekzayıflığı, yeteneksizliği ortaya çıkmak. |
yalın zarfa. db. Birleşik olmayan ve yapım eki almayan zarf: En, pek, çok, az gibi. |
teşrifat nazırıBabıâli'de protokol işlerini uygulayan önemli bir görevlinin sanı. |
tarifesizsf. Tarifesi olmayan. |
zarf - Scrabble puan değerleri
Harf | Puan |
---|---|
z | 4 |
a | 1 |
r | 1 |
f | 7 |
Toplam puan değeri | 13 |