YÖR ile başlayan kelimeler

YÖR ile başlayan veya başında YÖR olan kelimeler listeleniyor. Kelimeler Türk Dil Kurumu (TDK) ve diğer Türkçe sözlükler kullanılarak oluşturulmuştur.

YÖR ile başlayan kelimeler harf dağılımı

20 harfli

yörünge belirlenmesi

19 harfli

yörüngesine oturmak

18 harfli

yörüngesel devinim, yörüme denksizliği, yörgömeç yarıklığı

17 harfli

yörüme erksizliği

16 harfli

yörünge eğikliği, yöreselleştirmek, yöresel ışıklama, yöreklik tahtası

15 harfli

yörünge öğeleri, yörünge düzlemi, yörüme ödekliği, yöreselleştirme, yöreler süzgeci

14 harfli

yörünge dönümü, yörünge devimi, yörüme korkusu, yöresine üşmek, yöreler takımı, yöreler tabanı

13 harfli

yöreselleşmek, yörenü gitmek, yörelleştirme, yörebe sürmek

12 harfli

yörüyüş golu, yörüyemezlik, yörünge hızı, Yörük çadırı, yöreselleşme, yöresel renk, yöresel oyun

11 harfli

yöruk yömet, yörendürmek, yörekleşmek

10 harfli

yörüngemsi, Yörücekler, yörmelemek, yöresellik, yörenlemek

9 harfli

yörüyelek, yörülemek, Yörükyeri, Yörükatlı, yörelemek, yörek unu, yörecilik, yördemsiz

8 harfli

yörüyücü, yörütmek, yörüngeç, Yörükler, Yörükköy, yörliyen, yörleğen, yörenmek, Yörenler, yörekent, yörebezi, yördemli

7 harfli

yörüyüş, yörünge, yörümek, Yörüklü, yörükçe, yörüğen, yörüdüm, Yörücek, yörimek, yöresel, Yörenim, yöremeç, yörelik, yöreler, yöreğen, Yörecik

6 harfli

yörüyh, yörüme, yörücü, yörtük, yörpek, Yörgüç, yörgen, yöreyh, yöreme, Yöreli, yöreci, yördüm

5 harfli

yörüm, yörük, yöruk, yörme, yörez, yörep, yören, yörek, yörân

4 harfli

yörü, yöre

(r,y,ö) harflerinden ile oluşan bazı kelimeler

Abdurrahmanköy Erzurum ili, Elmalıdere bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Abdülkadirköy Sinop ili, Ayancık ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
abiyotik faktör İng. abiotic factor (Yun. a: ..sız, ..siz; bios: hayat) Canlı varlıkların hayatlarını önemli derecede etki
Acarköy Erzurum ili, Hınıs ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
açık yöre İng. open neighborhood İlingesel uzayda, bir noktanın bir açık küme olan yöresi.
aday göstermek bir iş veya bir görev için birini aday olarak belirlemek, namzet göstermek: Siyasi parti grupları Başkanlık için aday göste
aday öğrenci İng. student candidate Bir eğitim kurumuna geçici olarak alınan, ancak kesin yazılma için gerekli işlemler
ağır önyapım İng. heavy prefabrication Önceden üretimlikte hazırlanmış çok büyük ve ağır yapı öğelerinin ve oylumlarını
ağır örenleyiş Fr. Bradyarthrie; bradylalie
ağır söylemek acı, dokunaklı sözler söylemek.