yumuşak odak

yumuşak odak İng. soft focus

Sinema/TV. Merceği belli belirsiz odak dışına kaydırarak görüntüde tatlı bir bulanıklık sağlama.

yumuşak odak ile benzer kelimeler

İng. principal focus

Sinema/TV. Koşut ışınların pozitif mercekten geçtikten sonra kesiştikleri, negatif mercekten geçtikten sonra ayrıldıkları nokta.

İng. principal focus

Bir merceğin ya da küresel bir aynanın bakış ekseni ile bu eksene koşut gelen ışınların kesiştiği nokta.

İng. differential focus

Sinema/TV. Bir görüntüde yalnız önemli bölümün seçiklikle görülüp geri kalanının odak dışı bulunmasını sağlayan odaklama düzeni.

bk. hemodak.

İng. fixed focus

Sinema/TV. Değişmeyen tek odağa dayanan mercek düzeni.

İng. real focus

Sinema/TV. Yakınsak mercekte, ışığın kırıldıktan sonra birleştiği nokta.

İng. back focal distance

Sinema/TV. Merceğin arka yüzü ile odak düzlemi arasındaki uzaklık.

Osm. mihrak-ı mer'î

(fizik)

İng. virtual focus

Sinema/TV. Iraksak mercekte, ışığın kırıldıktan sonra ıraksadığı nokta. Gerçek odak karşıtı.

'y', 'u', 'm', 'u', 'ş', 'a', 'k', ' ', 'o', 'd', 'a', 'k', şeklindedir.
yumuşak odak kelimesinin tersten yazılışı ' kado kaşumuy' diziliminde gösterilir.

doygunlaşmak (nsz) İyice doymak, doygun bir duruma gelmek.
yolak duşümü Fr. Épisiocèle
mayden koşu İng. maiden race Yaşamları boyunca hiç birincilik kazanmamış atların girdiği koşu.
koşut kaydırma İng. parallel travelling (ABD: traveling) Sinema/TV. Alıcı ile konu arasındaki uzaklık değişmeksiz
eşek maydanozu a. bit. b. Maydanozgillerden iki yıllık otsu bir bitki (Anthriscus silvestris).