yükün

yükün

a. fiz. ve kim. İyon.

yükün

Sorumluluk.

yükün İng. ion

Artı, eksi kıvıl yük gösteren öğecik ya da özdecik.

yükün İng. ion

Artı ya da eksi elektrik yüklü atom, molekül ya da kök.

yükün İng. ion

elektrik, fizik, kimya: Artı, eksi, elektrik yükü gösteren öğecik ya da özdecik.

yükün ile benzer kelimeler

Çocuğunu düşürmek.

İng. ion pair

Çözelti içinde birbirini çekip birlikte giden, dolayısıyla daha düşük iletkenlik veren iki yükün.

İng. ion exchanger

Yapısındaki kimi yükünleri, bulunduğu ortamdaki kimi yükünlerle seçerek değiş-tokuş eden doğal ya da yapay özdek.

İng. ion-exchange column

İçinde bir çeşit reçine, çoğuz özdek bulunup, geçen sıvıdaki kimi yükünleri başkalarıyla değiştiren dikine aygıt.

İng. ion migration

Kıvılkesimde, yükünlerin kıvıluçlara doğru gitmesi.

İng. ion association

Çözeltide, karşıt yükünlerin birbirlerini çekerek daha topluca bulunmaları.

İng. ion exchange

Yükün değiştirici dikeçten geçen özdeğin yükünleri yerine başkalarının konulması. 2. Bu olaya dayanan denel yöntem.

tüneldeki yılan bk. Avrupa Para Yılanı Sistemi
yün kurdu İng. sheep maggot, wool maggot Calliphoridae ailesinde bulunan koyunlarda deri miyazisine neden ola
yün körlüğü İng. wool blind Koyunların gözleri etrafındaki yünlerin uzaması sonucu görememesi.
yük-kutle oranı İng. charge-mass ratio Yüklü bir parçacığın ya da bir üşerin, elektriksel yükünün kütlesine oranı.
yanak ünsüzü bk. avurt ünsüzü.