yetenek

yetenek, -ği

a. 1. Bir kimsenin bir şeyi anlama veya yapabilme niteliği, kabiliyet, istidat: “Her bir dönemin incelenmesi, sonuçlarının değerlendiril-mesi ulusal yeteneklerimizi, eksiklerimizi anlamak bakımından uyarıcıdır.” -M. And. 2. Bir duruma uyma konusunda organizmada bulunan ve doğuştan gelen güç, kapasite. 3. eğt. Kişinin kalıtıma dayanan ve öğrenmesini çerçeveleyen sınır. 4. eğt. Dışarıdan gelen etkiyi alabilme gücü.

yetenek Fr. Capacité
yetenek

Doğal süresinde alınmış üründen sonra, yeniden biten tahıl, ot, meyve vb.

yetenek

Yeni yetme, taze.

yetenek

Tutum.

yetenek İng. capability
yetenek İng. ability

1. Herhangi bir şeyi öğrenmek, bir işi yapmak ve tamamlamak ya da bir duruma başarıyla uymak konusunda organizmada bulunan ve doğuştan gelen güç. 2. Kişinin kalıtımsal olarak öğrenmesini çerçeveleyen sınır. 3. Dışarıdan gelen bir etkiyi alabilme gücü.

yetenek

ehliyyet.

yetenek İng. ability

Öğrenme olmaksızın kişinin anlık ve devim alanlarındaki doğal iş başarma gücü.

yetenek İng. ability

Öğrenilmeden kazanılan ve kişinin ansal yeterlik ya da edim ve eylem konularında iş başarma gücü.

---

yetenek ile benzer kelimeler

askerî yetenek İng.military capability Fr.capabilité militaire

devimsel yetenek yaşı İng. motor ability age Çocukların devimsel gelişimlerinde eriştiği düzeyi ay ve yıl olarak gösteren yaş.

doğuştan gelen yetenek İng. native ability Kültür ve eğitim etkilerinin dışında bireyin doğuştan elde ettiği yetenek.

genel yetenek , -ği a. Bilim, teknik ve sanata ait herhangi bir alanda kişinin bilgi ve becerisini gösteren birikim. İng. general ability 1. Ölçülen yeteneklerin ortalaması sayılan yetenek. 2. Genel zekâ.

işletsel yetenek ölçeri İng. mechanical aptitude test Bireyin araç kullanmayı ve işlemlerde bulunmayı gerektiren durumlarda göstereceği yeterliği ölçen ölçer.

kılgın en yüksek yetenek İng. maximum capacity as practice Kuramlı en yüksek yetenekten sakınılamayan işletme duraklamalarında (onarımlar, verimsizlikler, iş ve örnek değiştirmeleri, kötü gereç ve işçi bulamama ve benzerleri) yapılması gereken üretim çıkarıldıktan sonra kalan yeten...

mekanik yetenek İng. mechanical ability Bireyin el araçları ve makineler ile uğraşma, bunlara ilişkin sorunları çözme konusunda gösterdiği ya da geliştirdiği yetenek. İng. mechanical ability Nesne ve araçlarla iş başarabilm...

mekanik yetenek ölçeri İng. mechanical-aptitude test Mekanik araçların ne işe yaradığı ve nasıl kullanılacağını anlamak ve öğrenmekte kişinin gösterdiği yeterliği ölçmeye yarayan araç.

---