yeraltı

yeraltı

sf. (ye'raltı) 1. Gizli ve zararlı, yasa dışı: Yeraltı faaliyet. 2. Alışılmışın dışında olan, aykırı.

yer altı

a. Yerin yüzeyi altındaki bölümü: “Burası soğuk, ıslak bir yer altı odası...” -M. Ş. Esendal.

yer altı İng. Underground
yer altı Osm. taht-ez-zemin

(toprak altı) (coğrafya)

yer altı Osm. taht-ez-zemin

(toprak altı) (jeoloji)

Yeraltı

Samsun ili, Boğazkaya bucağına bağlı bir yerleşim birimi.

---

yeraltı ile benzer kelimeler

yeraltı durguluğu İng. underground parking Bir yapının yol düzeyinden aşağıda kalan bir bölümünde, taşıtların durmasına ayrılmak üzere yapılmış yer.

yeraltı dünyası a. Yasal olmayan, kirli ve karanlık işlerin gerçekleştirildiği ortam: “Namussuz davrananı yaşatmazlar nda.” -Z. Selimoğlu.

yeraltı ekonomisi bk. kayıt dışı ekonomi

yeraltı geçeneği Osm. galery Mağaralar içinde birbirine yakın kovukları birleştiren dar, tabanı pürüzlü, kimi kez çok alçak yeraltı geçitleri.

yeraltı geçiti İng. gallery madencilik: Maden ocaklarında açılan yeraltı yolu.

yeraltı işleri İng. subterrenian works Teknolojisi gereğince yer altında yapılan işler.

yeraltı katı İng. basement Bir yapının, yol düzeyinin altında kalan katı.

yeraltı katsayısı İng. foundation coefficient Belli bir kayaç içindeki tam kristalin, yerinden oynamamış sağlam bir kayaca oranla, eşit koşullar altında bir deprem yeğinliğinin kaç kat arttığını gösteren katsayısı.

---