yatık

yatık, -ğı

a. 1. hlk. Yayvan su kabı. 2. sf. Dik olmayan, eğik, yatırılmış bir durumda olan. 3. sf. Zamanla dayanıklılığını yitirmiş: Yatık kumaş. 4. sf. Çevrilmiş, devrik: Yatık yaka.

yatık Fr. Pavimenteux
yatık

1. Ağaç testi. 2. Çamdan yapılmış su fıçısı. 3. Ağaçtan yapılmış süt, pekmez fıçısı. 4. Tahtadan oyularak yapılmış matara.

yatık

Oturak, ördek.

yatık

1. Büyük üzüm sepeti. 2. Taze söğüt dallarından örülmüş sele.

yatık

Ambar, kiler.

yatık

Kesekâğıdı.

yatık

Boynuzları arkaya eğik hayvan.

yatık

Terlik, arkasız pabuç.

yatık

Durduğu yerde çürümüş, görünüşü yeni ama ezik (nesne).

yatık

Çok sık hastalanan.

yatık

Alışkın, usta, becerikli

yatık İng. oblique

Ne dik ne de yatay olan.

yatık

1. Ağaç testi. (Uluğbey *Senirkent -Isparta) 2. Ağaç su matarası. (Yukarıdodurga *Bozüyük -Bilecik)

yatık, (yatuk)

Ağzu dar, boğazı kısa, karnı yassı su kabı.

---

yatık ile benzer kelimeler

kırıklı yatık kıvrım İng. ovenhrust fold, fold overthrust Ters yanı çok ileri doğru sürüklenerek, büsbütün makaslanmış olan yatık kıvrım.

tüyleri yatık Fr. Apprimé

yatık açı İng. oblique angle Ölçüsü 90° nin katı olmayan açı.

yatık biçme İng. oblique prism Tabanı yanal yüzlerine dik olmayan biçme.

yatık çit a. Kışı çok soğuk geçen ve çok kar yağan bölgelerde, tellerin kopmasını önlemek üzere, kullanılmadığı zaman çit kazıklarından çıkartılarak yere yayılan ve gerektiği zaman yine çit kazıklarına takılan tel çit.

yatık çizim İng. horizontal bar Verileri yataylığına dizilmiş çeşitli uzunluktaki çubuklarla gösteren yalınç çubukçizim. bk. çubukçizim.

yatık doğru a. Yatık biçimde çizilen doğru. İng. oblique line Ne dik ne de koşut olan doğru. Fr. droite oblique (matematik)

yatık döngesel koni İng. oblique circular cone Ekseni tabanına dik olmayan döngesel koni.

---