varsayım

varsayım

a. (va'rsayım) Deneylerle henüz yeter derecede doğrulanmamış ancak doğrulanacağı umulan teorik düşünce, faraziye, hipotez: “Hüdai, Bayram'ın avurtları çökmüş solgun yüzüne bakarak bir varsayım yapmıştı.” -A. Kulin.


varsayım İng. assumption
varsayım İng. assumption
varsayım İng. hypothesis

(Lat. Suppositio ile eşanlamlı)(Yun. hypothesis=alta konan, temel, ilke, öndayanak, koşul, varsayım < hypo = alt, altta; thesis = koyum) : 1. (Matematikte ve mantıksal çıkarımlarda) Mantıksal sonuçlar çıkarmak üzere öndayanak olarak öne sürülen önerme ya da önermeler birliği. 2. (Deneysel bilimlerde) Belli bilgilere olanak sağlamak, bağlantıları anlaşılır kılmak, olayları açıklamak üzere geçici olarak konmuş bilimsel öneri; olayları geçici bir açıklama biçimi; ama ancak deneyle yöntemli bir biçimde denetlendikten sonra geçerliliği kabul edilebilir. 3. Düşünmenin temellendirilmesi olarak varsayım: düşünmenin, herhangi bir konuda ileri sürdüğü bir savı tanıtlamak üzere koyduğu öndayanak. (Bu anlamda Yeni Kantçılardan Cohen ve Natorp'ta düşünmenin temel ilkesi, temel yöntemidir.)


varsayım

farziyye.


varsayım İng. hypothesis (pl. hypotheses)

Usbilimsel sonuçlar çıkarmak üzere dayanak olarak öne sürülen önerme ya da önermeler takımı.


varsayım İng. hypothesis, assumption

(...)


varsayım İng. hypothesis

Kanıtlanmadan geçici ya da kalıcı olarak benimsenen önerme.


varsayım Osm. faraziye

(matematik)


varsayım İng. hypothesis

Gözlemlenen olaylar ya da olay kümeleri arasında olası görülen, ama daha tanıtlanmamış olan ilişkileri dile getiren önerme.


varsayım İng. hypothesis

Olgular arasında neden-sonuç ilişkisi kuran ve gözlem yoluyla sınanacak olan öngörü.


varsayım ile benzer kelimeler

bulgusal varsayım

Osm. tekşifi faraziye

Olayların ve bilgilerin bulunmasına götüren, olayların ve yeni bilgilerin elde edilmesini olanaklı kılan varsayım. // Burada önemli olan nesnel doğruluk değil, verimliliktir. Varsayımın doğruluğu yanlışlığı araştırılmaz. Bulgusal varsa...

varsayım kurma

İng. formulation of hypothesis

İlk gözlemlerden yola çıkarak yine gözlem ya da deneyle sınanmak üzere olaylar arasında bir nedensellik ilişkisi öngörme.

varsayım sınama

İng. testing of hypothesis

Gözlem ya da deney yoluyla varsayımda öngörülen ilişkinin varlığını ya da yokluğunu araştırma.

varsayım sınayıcı araştırma

İng. hypothesis testing study

Bir varsayımdan yola çıkan, gözlem ya da deney yoluyla varsayımda dile getirilen ilişkiyi gerçekleyerek genelliklere varmaya çalışan araştırma.

bulutsu varsayım

İng. nebular hypothesis

Kant ve Laplace'a göre yıldızların ve gezegenlerin oluşunu açıklayan ve güneş dizgesinin ilkel olarak bulutsu dalınma biçiminde bulunduğunu, soğuyarak ve büzülerek gezegen ve uyduların bu kütleden ayrıldığını ileri süren varsayım.

ek varsayım yöntemi

İng. method of the auxiliary hypothesis

Bir t uzbilim kuramına A nın eklenmesiyle elde edilen kuram (...)olmak üzere; B, x içinde bir sav olduğunda, (…)B nin (…)içinde bir sav olduğunu belirten kanıtlanım yöntemi.


"varsayım" karakter analizi

  • varsayım, 8 karakter ile yazılır.
  • v harfi ile başlar, m harfi ile biter.

Karakter dağılımı

  • 'v', 'a', 'r', 's', 'a', 'y', 'ı', 'm', şeklindedir.
  • varsayım kelimesinin tersten yazılışı ' mıyasrav' diziliminde gösterilir.

(a,m,r,s,v,y,ı) harflerinden ile oluşan bazı kelimeler

yuvarsı kemer
İng. dome, periclinal structure

Genişlik ve uzunluk orantısı yaklaşık olarak 1/1 olan bir kemer kıvrım.

yuvarsı eklem
İng. ball joint

Birbirine bağlı iki parça arasındaki, her yönde devinime olanak veren yuvarlak eklem.

yorum davası
Osm. tefsir davası

Tüze yargılıklıklarında görülmekte olan bir davayı, yargıya bağlamak için çözümlenmesi

yivaçar lokması
İng. die

Yivaçarın diş açan parçası, (bk. Şek. 4)

yıldırımsavar

a. (yıldırı'msavar) Yıldırımların zararını önlemekte kullanılan, ucunda bakır veya platin bulunan, 5-10 metre uzunluğun

varsayım - Scrabble puan değerleri

HarfPuan
v7
a1
r1
s2
a1
y3
ı2
m2
Toplam puan değeri19