yuvarsı kemer

yuvarsı kemer İng. dome, periclinal structure

Genişlik ve uzunluk orantısı yaklaşık olarak 1/1 olan bir kemer kıvrım.

yuvarsı kemer ile benzer kelimeler

İng. spheroid

Merkezden geçen bir eksenin iki ucundan basıklaşmış küre.

İng. spheroid

Biçimi yuvara yakın olan cisim.

Osm. şibh-i küre

(astronomi)

İng. ball joint

Birbirine bağlı iki parça arasındaki, her yönde devinime olanak veren yuvarlak eklem.

İng. spherolite

Yuvarsal ya da elips biçiminde, biçimsiz, ışınsal iç yapılı mikroskopik parçacıklar.

İng. surbased

(Mimarlık) Yüksekliği açıklığının yarısından daha küçük olan kemer. a. bk. kemer, sivri kemer, yuvarlak kemer, eşeksırtı kemer, atnalı kemer

Alm. Hufeisenbogen

(Mimarlık) Sütunlar üzerine binen bölümü yarım çemberden büyük kemer. Arap mimarlığında görülen bir kemer biçimi.

bir şey, onu elde etmenin yolunu bilenin; bir şeyden yararlanma, onu kullanmasını becerebilenin hakkıdır anlamında kullanılan bir söz.

Alm. Scheidbogen

(Mimarlık) Bir yapıda ortasahanı yansahından ayıran kemerlerden her biri.

İng. saddle-backed

(Mimarlık) Üst ortası yukarı doğru sivrilen, iki yana açılarak karın yapan, Hint ve Arap mimarlığında kullanılan kemer biçimi. Kaşkemer de denir.

'y', 'u', 'v', 'a', 'r', 's', 'ı', ' ', 'k', 'e', 'm', 'e', 'r', şeklindedir.
yuvarsı kemer kelimesinin tersten yazılışı ' remek ısravuy' diziliminde gösterilir.

yuvarsı eklem İng. ball joint Birbirine bağlı iki parça arasındaki, her yönde devinime olanak veren yuvarlak eklem.
uspayı virmek Ölçülü davranma dersi, eğitimi vermek.
uspayı vermek Ölçülü davranma dersi, eğitimi vermek.
suçlayıvermek (-i) (suçlayı'vermek) Ayrıntılı düşünmeden suçlamak.
mercek yuvası İng. lens mount (housing) Sinema Mercekleri değiştirilebilir alıcılarda, bu mercekleri alıcı pencer