uzluk

uzluk, -ğu

a. Ustalık, işinin eri olma durumu, hazakat, ehliyet.

uzluk

Gizli.

uzluk

Topraktan yapılmış, ufak, kulpsuz çömlek.

uzluk

Toprak kap, çömlek.

uzluk

1. Hilim, yumuşaklık, teenni; ihtiyat. 2. Ustalık, maharet. 3. Uyuşma, barışma, sulh. 4. Kusursuz iş.

uzluk ile benzer kelimeler

Fr. brevet grand routier

Denetleme kurulu önünde, 150 km. yi tek başına en çok sekiz saatte koşan yarışçı adayına verilen uzluk belgesi.

Osm. bisikletçi brevesi

Özel deneme sonunda, 50 km. yi yalnız başına en çok 2.30 saatte koşabilen çiftekerciye verilen belge.

Osm. tandem yol koşucusu brevesi

Deneme kurulu önünde, 200 km. yi tek başına en çok 10 saatte koşan koşucu adaylarına verilen uzluk belgesi.

Fr. brevet d'étape

Özel kurullar denetiminde yapılan saatli koşuda, 200 km.yi, yalnız başına en çok 12 saatte koşan yarışçı adaylarına verilen uzluk belgesi.

Osm. yol yarışçısı brevesi

Özel denetim kurulu önünde yapılan sınav sonunda, ilk başlayan yarışçılara verilen uzluk belgesi.

cezaevi okulu İng. prison school Bir cezaevinin içinde örgütlenen ve o cezaevinde bulunan hükümlülerin eğitimiyle görevl
yolu azmak bk. yol azmak.
üzikuli Yüzü koyun
uzaycılık İng. astronautics Yer'den öteye araçlarla gitme işi ve eylemi. İng.
uzak olan İng. distal (karşılık: distal), (Lat. distare=uzak durmak) Bir organizmanın, orta eksenine ya da bir parça