üst orun

üst orun İng. superior, upper

Aralarındaki aşamalara göre, daha yetkili ve geniş görevli yargılığa verilen ad.

üst orun ile benzer kelimeler

Osm. Manasıb-ı sitte

Yüksek devlet görevlerinin altısı: nişancılık, şıkk-ı evvel, şıkk-ı sanî, şıkk-ı salis defterdarlıkları, reisül-küttaplık, deftereminliği.

İng. office

Bir kamu kurumunun tüm görevlerini parça parça yapan iş yerlerinin ayrı ayrı her birinin adı.

a. 1. Özel yer. 2. Makam, mansıp, mesnet, mevki.

Yatak.

Yer, oturulacak yer : Ziyafetteki um nerede?

Gizli, habersiz.

Yuvarlak, kalın kabuklu, suyu a...

Fr. Topophobie

Fr. Topophylaxie

İng. social status

Bir bireyin, bir toplumsal kümenin başka birey ya da kümeler karşısındaki yerini belirleyen hak ve ödevlerin tümü.

birbirleriyle itişir kakışır durumda: Alt alta üst üste boğuşmaya başladık. -H. R. Gürpınar.

Hastanın bakımı ve ölümünden sonra gömülme ve hayır işlerine ayrılan ve harcanılan para.

Ölenin arkasından yoksullara dağıtılan para.

süt yoğunölçeri Dgr. laktodensimeter
yüksekten korku Fr. Acrophobie
Yorgunsöğüt Ağrı ili, merkez ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
üstüne oturmak tkz. hakkı yokken bir şeyi kendisine mal etmek: Bunların nesi yoksa ele geçirip sonra da mümkün. -E. E. Talu
trofonükleus İng. trophonucleus Makronükleus.