tuz

tuz

a. kim. 1. Kokusuz, suda eriyen, yiyecekleri korumada ve tatlandırmada kullanılan billursu madde. 2. Bir asitteki hidrojenin yerini bir bazın almasıyla oluşan birleşim, sodyum klorür (NaCl).

tuz Fr. Sel
tuz İng. salt

Niteliklerinden dolayı hemen hemen bütün halkların boş inançlarında ve büyüsel işlemlerinde önemli rol oynayan maden.

tuz İng. salt

1. Bir asit hidrojenlerinin tümü, ya da bir bölümü metal ya da köklerle yer değiştirdiğinde oluşan bileşik. 2. NaCI; sodyum klorüre halk dilinde verilen ad.

tuz İng. salt

1.Bir asidin hidrojenlerinin tamamının ya da bir kısmının metallerle yer değiştirmesiyle oluşan bileşik. 2. yemek tuzu olarak da bilinen sodyum klorüre halk dilinde verilen ad.

tuz İng. salt
tuz İng. salt

Bir asit hidrojeninin, bir metalle yer değişimi sonucu doğan bileşik.

tuz Osm. milh

(kimya, jeoloji, coğrafya)

tuz İng. sodium clorure, salt

Çeşitli metal veya metal eş değerlerinin klorürleri, sülfatları, fosfatları, laktatları, sitratları veya kalsiyum kazeinatta olduğu gibi proteinlerle birleşimlerinde bir asidin hidrojen atomunun yerini bir metalin veya metal-eş değerinin almasıyla oluşan bileşikler sınıfı, yemek tuzu, sodyum klorür. %

tuz

Güzellik, hüsün, melâhat, şirinlik.

Tuz Köken: T.

Cinsiyet: Erkek Güzellik, şirinlik.

---

tuz ile benzer kelimeler

aş tuz ile, tuz oran ile “bir şeyin hoşa gitmesi onun birtakım nitelikler taşımasına ve bu niteliklerin de gerektiği oranda bulunmasına bağlıdır” anlamında kullanılan bir söz.

açık yaraya tuz ekilmez “acısı henüz taze olan bir kimsenin üzüntüsü, birtakım söz ve davranışlarla artırılmamalıdır” anlamında kullanılan bir söz.

asit tuz İng. acid salt Bileşimindeki asit hidrojenlerinin bir bölümü metallerle yer değiştirmemiş olan tuz. Örn. sodyum bikarbonat (NaHCO3). Osm. milh-i hâmız (kimya)

avrat tuz dedi mi ciğeri cız der karısı herhangi bir şey isteyince, ihtiyaçları karşılayamayan kocanın içi sıkıntıyla dolar.

bazik tuz Fr. sel basique (kimya)

(bir şeye) tuz biber ekmek üzüntüyü, kusuru artıracak durum yaratmak.

çift tuz İng. double salt Asit kökleri özdeş iki yalın tuzun oluşturduğu daha karmaşık yapılı tuz. Örn. şap (KAL (SO4)2.12 H2O.) İng. double salt Anyonları aynı olan (KAl(SO4)s.12H2O gibi iki basit tuzun oluşturduğu ...

emülsifiye edici tuz İng. emulsifying salt Peynirde bulunan proteinleri dağıtarak yağ ve diğer bileşenlerin bağdaşık dağılımını sağlayan madde.

---