tazallüm etmek

tazallüm etmek

sızlanmak, yakınmak, yanıp yakılmak: İlk iş olarak kardeşi sultana tazallüm edici bir mektup yazıp gizlice gönderdi. -N. F. Kısakürek.

tazallüm etmek ile benzer kelimeler

Ar. ta©allum

a. esk. Sızlanma, yanıp yıkılma, yakınma: Bu mektup ... manasız edebiyatlar ve lerden sonra şu satırlarla bitiyordu. -R. N. Güntekin.

İstişare etmek

Alışveriş yapmak.

Bertaraf etmek, ortadan kaldırmak.

Musadif kılmak, karşılaştırmak

Çile haline getirmek, kelep yapmak

bir kimseyi çok sıkıntılı bir duruma sokmak: En güzel zamanında hiç olmayacak bir şey çıkarır, dünyayı kendine zehir edersin. -R. N. Güntekin.

1. Rast getirmek, karşı karşıya getirmek, nail etmek. 2. Müptelâ kılmak, giriftar etmek, uğratmak. 3. Havale etmek

't', 'a', 'z', 'a', 'l', 'l', 'ü', 'm', ' ', 'e', 't', 'm', 'e', 'k', şeklindedir.
tazallüm etmek kelimesinin tersten yazılışı ' kemte müllazat' diziliminde gösterilir.

tekdüze dağılım İng. uniform distribution
zamanlık tümce bk. Tümce.
tüzel halkbilim İng. juridical folklore Halkbilimin tüzel alanını konu alan bilim dalı. bk. halk tüzesi.
tüzel bakıtım İng. judical examination Adam öldürme, yaralama, zehirleme, dövme ve benzeri olayların, bir doktor yönünde
tükenmez kalem a. Ucunda küçük bir bilyesi bulunan ve içi özel bir mürekkeple dolu ince bir borucuktan oluşan kalem türü, tükenmez.