sitrik asit devri

sitrik asit devri

bk. Krebs devri


sitrik asit devri ile benzer kelimeler

asit sitrik

bk. limon tuzu.

sitrik asit

, -di Fr. acide citrique

a. kim. Birçok meyve ve sebzede serbest durumda veya potasyum, kalsiyum tuzu olarak bulunan, hafifçe mayalanmış limon suyunun kaynar durumdaki kalsiyum karbonatla işlenmesinden elde edilen asit, limon asidi, limon toz...

sitrik asit döngüsü

İng. citric acid cycle

Glikoz, yağ asitleri ve birçok aminoasidin oksidasyonundan kaynaklanan asetil artıklarının karbondiokside oksidasyonunu sağlayan indirgenmiş elektron taşıyıcılarının (NADH+H+ ve FADH2) oluştuğu mitokondrionda gerçekleşen döngü biçimin...

sitrik asit fermentasyonu

İng. fermentation of citric acid

Citromyces pfefferianus denen küf mantarının oksijen etkisi ile şekeri sitrik asit hâline çevirmesi.

trikarboksilik asit devri

bk. Krebs devri

malik asit, monooksi süksinik asit

Fr. acide malique

(kimya)

oksibenzoik asit, salisilik asit

Fr. acide ortho-oxybenzoique, acide salicylique

(kimya)

akreditif alacağının devri

İng. transferable of claim

Devredilebilir akreditifin lehdarı tarafından üçüncü bir şahsa alacak hakkının devredilmesi. krş. devredilebilir akreditif


"sitrik asit devri" karakter analizi

  • sitrik asit devri, 17 karakter ile yazılır.
  • s harfi ile başlar, i harfi ile biter.

Karakter dağılımı

  • 's', 'i', 't', 'r', 'i', 'k', ' ', 'a', 's', 'i', 't', ' ', 'd', 'e', 'v', 'r', 'i', şeklindedir.
  • sitrik asit devri kelimesinin tersten yazılışı ' irved tisa kirtis' diziliminde gösterilir.

(a,d,e,i,k,r,s,t,v) harflerinden ile oluşan bazı kelimeler

çevre iktisadı
İng. economics of environment

Çevre sorunlarının iktisadi açıdan ele alındığı, çevreyi ve doğal kaynakları

ventral disk
İng.

Giardia türlerinin konağın bağırsak hücrelerinin mikrovilluslarıyla temas hâlinde bulunan yap

vena klitoridis
Dgr. anat. vena clitoridis

anat. Dişilerde v. pudenda interna’nın son iki kolundan birisi.<

tek vidalı pres
Osm.

Sıkıştırmayı tek vidası ile yapan geniş tablalı kaplama presi.

tehdit savurmak

korkutmak, gözdağı vermek: “Adam -bunu sizin yanınıza komam, ikinizi de temizleyeceğim- diye tehdit savuruyormuş.” -H. T