sınırlı sorumluluk

sınırlı sorumluluk, -ğu

a. huk. Borçlunun borcunu ödememesi durumunda, bütün mal varlığıyla değil de mal varlığının bir bölümüyle sorumlu olması durumu.


sınırlı sorumluluk

bk. komanditer


sınırlı sorumluluk İng. limited liability

Sorumu konulan ana para ile sınırlı bulunan işler.


sınırlı sorumluluk ile benzer kelimeler

ahlaksal sorumluluk

İng. consciousness of responsibility

Bir insanın kendi eylemlerinin sorumluluğunu taşıyabilmesi yeteneği.

(birine) sorumluluk düşmek

sorumlu sayılmak, sorumlu olarak görülmek: “Eskiciye düşen sorumluluk, tanıdık eşyaları sırtlayıp hiç tanımayanlara ulaştırmaktı.” -E. Şafak.

kesin sorumluluk

İng. primary liability

Tecimsel bir belgit nedeniyle borçlanan ve bu borcunu ödemekle yükümlü bulunan kişinin sorumluluğu.

ortak sorumluluk

İng. collective responsability

Bir toplumsal kümede üyelerden herhangi birinin eylemlerinin sonuçlarına ilişkin olarak toplumsal çevrece üstlenmesi beklenen yükümlülük.

sınırsız sorumluluk

, -ğu

a. huk. Borçlunun borcunu ödememesi durumunda alacaklıya karşı bütün mal varlığıyla sorumlu olması durumu.


bk. komandite


İng. unlimited liability

1. Borçlunun mallarının ve varlığının ...

sorumluluk

, -ğu

a. Kişinin kendi davranışlarını veya kendi yetki alanına giren herhangi bir olayın sonuçlarını üstlenmesi, sorum, mesuliyet: “Babam bütün sorumluluğu üzerine aldı.” -M. Yesari.


İng. responsability, liability

sorumluluk almak

sorumluluk yüklenmek.

sorumluluk güvencesi

İng. employers liability insurance

İşçilere ilişkin sorumluluk getirici olaylara karşı yapılan güvence.


"sınırlı sorumluluk" karakter analizi

  • sınırlı sorumluluk, 18 karakter ile yazılır.
  • s harfi ile başlar, k harfi ile biter.

Karakter dağılımı

  • 's', 'ı', 'n', 'ı', 'r', 'l', 'ı', ' ', 's', 'o', 'r', 'u', 'm', 'l', 'u', 'l', 'u', 'k', şeklindedir.
  • sınırlı sorumluluk kelimesinin tersten yazılışı ' kululmuros ılrınıs' diziliminde gösterilir.

(k,l,m,n,o,r,s,u,ı) harflerinden ile oluşan bazı kelimeler

sormuklanımsal
Fr. Chylopoétique
sormuklanım
Fr. Chylopnèse
Fr. Chylose
sonuçlandırmak

(-i) Sonuca ulaştırmak, bitirmek, neticelendirmek, intaç etmek.

sonsuzlaştırmak

(-i) Sonsuzlaşma işini yaptırmak.

somurtkanlık
, -ğı

a. Somurtkan olma durumu: “Bu anlaşmazlık sofra halkına bir getirdi.” -M. Ş. Esendal.