sınır-durum
Felsefeye Jaspers'in getirmiş olduğu bir kavram. İnsanın, varoluşunun kaldırılamaz sınırına dayandığı durum(lar). Bu durumlarda insan, varoluşun kendisini bir sınır, bir çıkmaz, bir başarısızlık olarak yaşar, ama ancak bununla varoluş olarak uyanır. İnsan her zaman belli bir durumda bulunur; bu durum aşılmaz bir duvar gibi karşısına dikildi mi sınır-durum olur; bu durumda insan kalakalır, ama işte bu kalakalmada varoluş olmak üzere uyanır. "Sınır-durumlarını yaşamak ve var olmak aynı şeydir." İnsanın zorunlu olarak durumlar içinde bir varlık oluşu; belli bağlantılar içinde değişmez bir belli insan olduğu olgusu bir sınır- durumdur. Bu temel sınır-durum yanında şu özel sınır-durumlar var: a. Edilgin olarak: Ölüm ve acı çekme. b. Etkin olarak: Savaşma ve suç.
sınır-durum ile benzer kelimeler
alt sınırİng. lower bound( ) İng. lower bound ( ) |
alt sınır denetimiİng. low-limit controlSıcaklık, basınç ya da bağılnemin istenilen en küçük değerin üstünde tutulmasını sağlayan denetim düzeni. |
belirlenimsel sınır modeliİng. deterministic frontier model |
birinci sınır problemibk. Dirichlet problemi. |
Cauchy sınır koşuluİng. Cauchy boundary conditionöklit uzaymdaki bir yüzey üzerinde, bir tikel türetik denklemin çözümünce sağlanması öngörülen koşullArap. |
Debye-Hückel sınır yasasıİng. Debye-Huckel limiting lawİyonik şiddeti 0,01den düşük çözeltilere uygulanan, Debye-Hückel eşitliğinin basitleştirilmiş şekli. |
dermal sınır kuşağıİng. dermal grenz zoneSınırlandırıcı kuşak. |
doğal sınırİng. natural frontierİki komşu devlet arasında akarsu, sıradağ dorukları, göl ve deniz gibi doğal engellere dayanan sınır. bk. yapma sınır. |
"sınır-durum" karakter analizi
- sınır-durum, 11 karakter ile yazılır.
- s harfi ile başlar, m harfi ile biter.
Karakter dağılımı
- 's', 'ı', 'n', 'ı', 'r', '-', 'd', 'u', 'r', 'u', 'm', şeklindedir.
- sınır-durum kelimesinin tersten yazılışı ' murud-rınıs' diziliminde gösterilir.
(d,m,n,r,s,u,ı) harflerinden ile oluşan bazı kelimeler
uslandırmak(-i) Uslanma işini yaptırmak. |
uslandırmaa. Uslandırmak işi. Uslandırma İng. Correction |
usandırmak(-i) Usanmasına yol açmak: Her gün birbirine benzeyen ölçülü, kavgasız yaşayış, bilmeyerek ikisini de usandırdı. - |
usandırmaa. Usandırmak işi: Belki o da bir yöntemi kullanıyordu. -A. Kulin. |
tavsullandırmakAbartılı konuşmak, genellikle kendini övmek. |
sınır-durum - Scrabble puan değerleri
Harf | Puan |
---|---|
s | 2 |
ı | 2 |
n | 1 |
ı | 2 |
r | 1 |
d | 3 |
u | 2 |
r | 1 |
u | 2 |
m | 2 |
Toplam puan değeri | 18 |