simit

simit, -di Ar. sem³d

a. 1. Halka biçiminde, genellikle üzerine susam serpilmiş çörek. 2. Denizde kolayca yüzmeyi sağlayan halka biçiminde alet: “Bir haykırma duyuldu. Uşakları koşturdum. Simit attırdım denize ama deniz geri vermedi.” -Z. Selimoğlu. 3. hlk. İnce bulgur, düğürcük.

simit

1.İnce, küçük bulgur. 2.İrmik. 3.Mısır.

simit

Kara.

simit

İrmik.

simit

1. İçi saman, sap ya da semerotu doldurulmuş olan hamudun alt kısmı. (*Yalvaç, *Senirkent -Isparta) 2. İçi saman, sap ya da semerotu doldurulmuş olan hamut'un iç kısmı. (*Senirkent -Isparta) 3. Hamudun etrafını çevreleyen uçları çengelli ince demir. (*Kemalpaşa -İzmir)

---

simit ile benzer kelimeler

beşlik simit gibi kurulmak kendini bir şey sanarak bir yere yayılıp oturmak.

simit fırını a. Simit pişirip satan fırın, simitçi fırını.

simit kebabı a. Az yağlı kıyma, köftelik bulgur, soğan, sarımsak ve baharat kullanılarak hazırlanan karışıma köfte biçimi verildikten sonra şişte pişirilen bir tür kebap.

simit yüzeyi İng. torus, anchor ring (pil. tori) 1. Uzayda dikdörtgenel konaçlara göre denklemi ( )olan yüzey. 2. ( ) çarpım uzayına ilingesel eşyapılı olan ilingesel uzay. ,

---