saltık karşılaştırma

saltık karşılaştırma İng. absolute comparison

Bir sıklık dağılımını saltık sayılar arasındaki ayrımlara göre çözümleme.


saltık karşılaştırma ile benzer kelimeler

çoklu karşılaştırma

İng. multiple comparison, posthoc comparison

Parametrik testlerdeki varyans çözümlemesinde ve parametrik olmayan testlerdeki ikiden fazla grubun ortanca karşılaştırmalarında, H0 varsayımı reddedildiğinde, bir başka deyişle gruplar arasında en az bir grubun ...

ekinlerarası karşılaştırma

İng. cross-cultural studies

Değişik ekinlerin karşılaştırmalı olarak incelenmesi.

ikili karşılaştırma

İng. paired comparison

Bir kümedeki nesnelerin ikişer ikişer karşılaştırılması.

karşılaştırma

a. Kişi ve nesnelerin benzer veya aynı yanlarını incelemek için kıyaslama, mukayese.


İng. benchmark
İng. collation
İng. verification of a wr...

karşılaştırma bağlaçları

Cümlelere kattıkları başka anlamlar yanında, "eşitlik", "üstün tutma", "oranlama", "birlikte olma", "birlikte olmama" gibi anlamlarla iki veya daha çok öge arasında bağlantı kuran bağlaçlar: dA…dA, ya…ya, ne…ne, hem…hem: || Hoplaya hoplaya başını alıp gitmekten, analarının mem...

karşılaştırma deneyi

İng. benchmark test

karşılaştırma derecesi

a. Daha, çok, fazla, ziyade vb. kelimelerle kavramların karşılaştırılıp üst derecede gösterilmesi: Ondan daha güzel çocuk görmedim. Bu iş senden fazla beni üzüyor.


İng. comparative

Daha, çok, fazla, ziyade gibi s...

karşılaştırma düzlemi

Osm. mukayese müstevîsi

(matematik)


"saltık karşılaştırma" karakter analizi

  • saltık karşılaştırma, 20 karakter ile yazılır.
  • s harfi ile başlar, a harfi ile biter.

Karakter dağılımı

  • 's', 'a', 'l', 't', 'ı', 'k', ' ', 'k', 'a', 'r', 'ş', 'ı', 'l', 'a', 'ş', 't', 'ı', 'r', 'm', 'a', şeklindedir.
  • saltık karşılaştırma kelimesinin tersten yazılışı ' amrıtşalışrak kıtlas' diziliminde gösterilir.

(a,k,l,m,r,s,t,ı,ş) harflerinden ile oluşan bazı kelimeler

sıkıştırma kolu
İng. handle

Sıkıştırma milini çeviren kol.

basıklaştırmak

(-i) Basık duruma getirmek: “Hoca, öfkenin belki de nefretin basıklaştırdığı, ıslığa benzettiği bir sesle tekrarladı

basıklaştırma

a. Basıklaştırmak işi.

yoksullaştırmak

(-i) Yoksul duruma getirmek, fakirleştirmek.

yoksullaştırma

a. Yoksullaştırmak işi veya durumu.