saldırı

saldırı

a. Kötülük yapmak, yıpratmak amacıyla, bir kimseye karşı doğrudan doğruya silahlı veya silahsız bir eylemde bulunma, hücum, taarruz, tecavüz: “Ancak delikanlı, kargının sapını yere gömüp ucunu ata doğrultarak hasmının saldırısını engelliyordu.” -İ. O. Anar.

saldırı Fr. Attaque
saldırı Fr. İctus
saldırı Fr. Raptus
saldırı Osm. taarruz

Karşı güreşçinin üstüne üstüne yüklenme.

saldırı İng. Attack

Bir dürtüş ya da vuruşun gerçekleşebilmesi için, ileri doğru gelişen saldırı eylemlerinin her birine verilen genel ad.

saldırı İng. agression

Kişilerin, toplumsal kümelerin ya da toplumların, başka kişi, küme ya da toplumların doğal varlıklarını, eylemlerini ya da iyelikleri altındaki şeyleri, kendilerine çıkar sağlamak, onlara da zarar ya da acı vermek ve belli davranışlardan caydırmak amaçlarıyla denetim altına almaya girişmeleri.

saldırı İng. attack

Kesin sonuç almak için tarafların kurduğu, oyunu karşı taraf alanına aktaran düzen.

---

saldırı ile benzer kelimeler

âni saldırı İng.sudden attack Fr.attaque soudaine

çoğaltma hakkına saldırı İng. infringment to the right of reproduction, infringment copyright Hak iyesinin izni olmadan bir yapıtın çoğaltılması.

doğrudan saldırı İng. Direct attack Yalın ve doğrudan doğruya yapılan saldırı.

düşünü haklarına saldırı İng. transgression to intellectual rights Bir yapıttan izinsiz olarak çeşitli biçimlerde yararlanma.

karşı saldırı İng. Counter-attack Karşı yarışmacının son saldırı eylemi bitmeden, bir kılıçoyunu zamanından önce yapılan saldırı, ("engel vuruşu", "karşılama vuruşu" gibi) Fr. contre-attaque Yarış içinde, bir kaçış sona e...

saldırı duyurusu Osm. Nefir Saldırmak üzere düşmanın gelmekte olduğunu bir yer halkına bildiren duyuru.

saldırı harcamaları İng. offensive spending Bir firmanın ürettiği malın piyasa payını arttırmak için yaptığı reklam gibi satış artırıcı etkinliklerine yaptığı harcamalar.

saldırı renklenmesi Fr. coloration (agressive)

---