sağlama (sayısı)

sağlama (sayısı) İng. checksum
sağlama sayısı İng. check digit

Bir kütüğün tutanak tanısına ya da herhangi bir anahtara (1), bunların yanlış kullanımından doğacak bilgi işlem yanılgılarını önlemek üzere, sağlama amacıyla eklenen artık sayı. bk. artıklık.

sağlama sayısı İng. check digit
sağlama sayısı İng. accession number

Bir kitaplık gerecinin sağlama sırasını gösteren sayı.

sağlama (sayısı) ile benzer kelimeler

arkasını sağlama almak

bir işe başlarken çok güçlü bir destek bulmuş olmak.

delgi/ sağlama makinesi

İng. punch/ verifier

Bir anahtarın durumuna göre, hem kart delgi hem de veri sağlama makinesi işlevlerini gören veri hazırlama donanımı.

işi sağlama almak

işin gerçekleşmesi ve bozulmaması için gerekli önlemleri almak: Oyuna gelenlerin işi sağlama almaları dudaklarımdaki gülüşü kurutuverdi. -N. Hikmet.

a. 1. Sağlamak işi: Olmadık şaklabanlıklar yaparak onun çığlık çığlık gülmesini ya çalışmıştım. -R. Mağden. 2. mat. Bir problemin çözümü veya bir hesabın doğruluğunu denetlemek için yapılan kontrol işlemi, mizan.

İng...

sağlama almak

güvenilir bir durumda olmasını sağlamak: Oyuna gelenlerin işi sağlama almaları dudaklarımdaki gülüşü kurutuverdi. -N. Hikmet.

sağlama bölümü

İng. accession (acquisition) department

Kitaplığa gereç sağlayıp, dermenin gelişmesinden sorumlu olan bölüm.

sağlama damgası

İng. accession stamp

Sağlamayla ilgili bilgilerin yazılabilmesi olanağını veren ve genellikle içkapağın arka yüzüne basılan lastik damga.

"sağlama (sayısı)" karakter analizi

sağlama (sayısı), 16 karakter ile yazılır.
s harfi ile başlar, ) harfi ile biter.

Karakter dağılımı

's', 'a', 'ğ', 'l', 'a', 'm', 'a', ' ', '(', 's', 'a', 'y', 'ı', 's', 'ı', ')', şeklindedir.
sağlama (sayısı) kelimesinin tersten yazılışı ' )ısıyas( amalğas' diziliminde gösterilir.

(a,l,m,s,y,ğ,ı) harflerinden ile oluşan bazı kelimeler

Musabeyliboğazı Yozgat ili, Musabeyli bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
yüzler basamağı İng. hundreds Onlu dizgede, sayağın 100 katını belirten ve onlu çekesinin solunda yer alan ikinci basamak.
yüreği sızlamak çok acımak, çok üzülmek: O, inledikçe benim de yüreğim sızlıyor, sıkıntıdan damarlarımı saran yağ eriyor. -E. İ. Benic
yüreği sıkılmak içi sıkılmak.
yükleme sığası İng. loading capacity İng. loading capacity Bir fırın ya da y