pul

pul Far. p°l

a. 1. Posta parası karşılığı mektuplara, damga resmine karşılık kâğıtlara yapıştırılan, basılı küçük kâğıt parçası: “Mektuplarına kendi pullarını yapıştırırlar, kendi memurlarıyla sevk ederlerdi.” -F. R. Atay. 2. Bazı giysilerde süs olarak kullanılan parlak, incecik, genellikle metal levhacık: “Arkasında bir omzu tamamıyla açık, altın pul işlemeli bir akşam tuvaleti vardı.” -H. E. Adıvar. 3. Tavla oyununda kullanılan, plastik, tahta vb.nden yapılmış yassı yuvarlak levhacık. 4. Vida, cıvata vb. şeylerin boynuna geçirilen, ortası delik metal levhacık. 5. Propaganda amacıyla kullanılan yazılı küçük kâğıt. 6. Küçük ve ince tabakacıklar. 7. bit. b. Üzerinde bulunduğu organa yapışık, biçim ve yapıca çok basit yaprakların her biri. 8. hay. b. Balıkların, sürüngenlerin ve bazı kuşlarla memelilerin vücudunu kaplayan boynuzsu, sert levhacık: “Bir adamla minimini bir kız çocuğu elleri balık pulu içinde balık avlıyordu.” -S. F. Abasıyanık. 9. esk. Akçeden küçük metal para.


pul Fr. Ecaille
pul Fr. Squame
pul

Düğme.


pul

Küçük ayakkabı çivisi.


pul

Zar gibi ince yaprak : Soğan pulu.


pul

1. Düğme. 2. Para: Pulum yohdu.


pul

Para


pul İng. scale

I. Alt deri veya üst deriden meydana gelmiş olan küçük yassı yapılar. Örnek: Ganoyit, ktenoyit, kozmoyit, plâkoyit pul gibi balık pulları. 2. Kemiksel ya da boynuzsal bir maddeden ya da kitinden yapılmış olup dışa doğru uzamış olan çıkıntılar. Örnek: Sürüngen pulu. 3. Kelebeklerin kanatlarındaki desenleri meydana getiren renkli yapılar. 4. Bitkilerde epidermisten oluşan yassı küçük yapılar.


pul İng. flake

Yıldız kesimli kereste yüzeyinde rastlanan; damarlara dik açılı, ince, istikrarsız ve kesik kesik hareler.


pul İng. flake
pul İng. flake

Katı yapıdaki çözünük gazların yapıdan çıkması sonucu, çeliğin yüzeyinde oluşan pul biçimli yüzey çıkıntısı.


pul Osm. sadefe

(zooloji)


pul

bk. kabuk.


pul İng. washer

Başlık altına konan madensel, yassı halka.


pul İng. Dislodged slices, flack, scales

Bir örtünün ilerleme sırasında kırılmasıyle, temelindeki oluşukların örtüdeki daha genç katmanların üstüne gelmiş dilimleri. (Kayaçtan ayrılmış kabuksu ince parçalar.)


pul

Kadın başörtülerinin kenar kısımlarına süs olarak dikilen ufak, yuvarlak, parlak tenekecikler. (Uluğbey *Senirkent -Isparta; *Bozüyük -Bilecik; *Seyitgazi -Eskişehir; Güllüce *Gümüşhacıköy -Amasya)


pul İng. scale

1. alt deri ya da üst-deriden meydana gelmiş olan küçük yassı safihacıklar; örnek: Balık pulu. 2. Kemiksel ya da boynuzsal bir maddeden ya da kitinden yapılmış olan ve dışa doğru büyümüş olan çıkıntılar; örnek: Sürüngen pulu.


pul

Bir akçanın üçte biri.


Pul Osm. Harşef
Pul Osm. Rondela

pul ile benzer kelimeler

pul pul

zf. Küçük tabakalar biçiminde: “Burnunun kenarları siline siline tahriş olmuş, soyuluyordu.” -E. Şafak.

pul pul dökülmek

küçük ve ince tabakalar hâlinde dökülmek.

pul pul olmak

küçük ve ince tabakalar hâlinde olmak: “Fırınlanmış birader, iki yıl sonra pul pul olmaz mı bunun vernikleri?” -H. Taner.


Ateş nedeniyle yanaklar al al olmak.

altın adı pul oldu, kız adı dul oldu

“uygunsuz davranışları yüzünden temiz tanınan kişiliği lekelendi” anlamında kullanılan bir söz.

altın yere düşmekle pul olmaz

“üstün nitelikli kişinin değeri, bulunduğu yerden uzaklaştırılmasıyla azalmaz” anlamında kullanılan bir söz.

bir papel (veya pul) etmemek

değeri olmamak: “Topunuzu satsam bir papel etmezsiniz. Hele bunu şehirde yapaydınız dumanınızı savururlardı, dedi.” -Halikarnas Balıkçısı.

ganoyit pul

İng. ganoid scale

Bazı ilkel balıklarda görülen, ganoyin, bazen kozmin ve lamelli kemik tabakası içeren, bir köşesinde kulak biçiminde uzantısı olan, hem alt hem de üst yüzeylerine yeni tabakaların eklenmesiyle büyüyen, eşkenar dörtgen şeklinde bir pul çeşi...

iki parçalı pul

Ayakkabıların, yemenilerin yan kısımlarını sağlamlaştırmak için kullanılan erkek ve dişi iki bodur, küçük çivicikten oluşan düzen. (-Maraş)


"pul" karakter analizi

  • pul, 3 karakter ile yazılır.
  • p harfi ile başlar, l harfi ile biter.

Karakter dağılımı

  • 'p', 'u', 'l', şeklindedir.
  • pul kelimesinin tersten yazılışı ' lup' diziliminde gösterilir.

(l,p,u) harflerinden ile oluşan bazı kelimeler

Yukarıılıpınar

Kastamonu ili, İğdir bucağına bağlı bir yerleşim birimi.

ucu kapalı

sf. Sonucu belli olan, seçenekleri bulunmayan.

toplumsallaşmak

(nsz) Birey kişilik kazanarak belli bir toplumsal çevreye hazırlanmak, toplumla bütünleşmek, sosyalleşmek.

toplumsal engel
İng. social barrier

Bir toplumsal sınıfı ya da katmanı oluşturan bireylerin daha elverişli durumdaki sınıf

toplumsal emek

bk. gerekli emek zamanı

pul - Scrabble puan değerleri

HarfPuan
p5
u2
l1
Toplam puan değeri8