pekiştirilmiş kelime
Türkçede ad, sıfat ve zarf soylu sözlerin açık veya kapalı ilk hecelerinin p, m, r, s ünsüzlerinden biriyle kapatılması ve meydana gelen hecenin, o kelimenin başına eklenmesiyle, benzer hecelerin tekrarı esasına dayanılarak kurulan ve bu yolla ilgili olduğu adın veya fiilin taşıdığı anlamı yoğunluk bakımından güçlendiren kelime: || Durum yüzünden zaten sarsılan Şerif, Handan'ın artık kendisine bambaşka bir gözle baktığını fark eder etmez büsbütün çileden çıktı; bir şeyler yapabilmek hırsıyla yanmaya başladı (T. Buğra, Dönemeçte, s. 140). En tatlısı kapıyı, pencereyi sımsıkı kapatıp eski yaşantıyı sürdürmekti (T. Buğra, göst. e., s. 88). Donuk yüzü pembeleşmiş, o her zamanki kıpkırmızı dudakları ise aksine uçuk bir renk almıştı (R. H. Karay, Memleket Hikâyeleri, s. 125). Bir haftadır kupkuru kesildi kurabiyeler (P.Safa, Matmazel Noraliya'nın Koltuğu, s. 22) vb. || Pekiştirilmiş kelimelerde anlamı daha da güçlü kılmak için ek yığılması olayında görüldüğü gibi, pekiştirme öncesi ile asıl kelime arasında bir (A) ünlüsü daha eklenir: sap-a-sağlam, cep-e-çevre gibi. Geçirdiği korkunç kazaya rağmen arabadan sap-a-sağlam çıkabildi. Gittikleri yerde etrafları çep-e-çevre sarılmıştı vb. bk. pekiştirme ve pekiştirme ünlüsü.
pekiştirilmiş kelime ile benzer kelimeler
pekiştirilmiş özneDönüşlülük zamirleriyle : Babur'un kendi hem yazar, hem tenkit eder (F. R. Atay, Gezerek Gördüklerim: Ağra ve Türklük, s. 109). Epeyce Ben kendim, talih yardım etmeseydi çoktan giderdim (A. H. Tanpınar, Sahnenin Dışındakiler, s. 210). Eşyalarını sen kendin götürmelisin. Gelip... |
tabiat taklidi kelime ~ onomatopik kelimeAzerbaycan Türkçesi: täğlidi sözlär; Türkmen Türkçesi: ses meňzetmesi; Gagauz Türkçesi: onomatopeyik laflar ~ yansılamalar ~ onomatopeya;Özbek Türkçesi: taqlidiy soz; Uygur Türkçesi: täqlidiy söz; Tatar Türkçesi: awaz iyärteme; Başkurt Türkçesi: oksatıwhüzzäre; Kmk: predm... |
ad soylu kelimeBir oluş veya kılışı bildiren fiiller dışında kalan ad, sıfat, zamir, edat, zarf, bağlaç ve ünlem türündeki bütün kelimelere verilen genel ad; adın geniş anlamlı sınırları içinde yer alan fiil dışındaki gramer bölükleri: baş, ince, güzel, ben, biri, kendi, yukarıda, şimdi, ile... |
alıntı kelimeİng. loan word, borrowed word, alien wordBir dile başka bir dilden girmiş ve o dilde benimsenmiş olan kelime: âlem, avlu, atom, ayna, baca, bağ, bahçe, beygir, can, çakal, çengel, çete, demokrasi, duvar, elektrik, fındık, fırın, hayat, hoş, inci, iskele, i... |
anahtar kelimea. Bir yazıda konuyu en açık bir biçimde yansıtan kelime veya kelime grubu, anahtar sözcük. |
aşağılık kelimeFr. mot vulgaireAşağı halk arasında kullanılan kelime. |
bağımlı kelimeYalnız başına anlamı olmadığı için ad çekimine girmeyen ve cümle içindeki öteki kelime ve kelime grupları arasında çeşitli anlam ilişkileri kurmaya yarayan ve onlara bağımlı olan kelime. Türkçede gibi, için, göre, beri, kadar vb. edatlarla , ve, ile, ama, yahut, veya, fakat vb... |
bağımsız kelimeTek başına bir anlamı olan, cümle içinde anlam bakımından başka bir kelimeye bağlı bulunmayan kelime. İsim, sıfat, zamir, zarf, ünlem ve fiil türünden olan kelimeler lerdir: masa, pencere, Ayşe, güzel, uzun, sen, onlar, yarın, geceleyin, eyvah, of gibi. Karşıtı bağımlı kelime... |
"pekiştirilmiş kelime" karakter analizi
- pekiştirilmiş kelime, 20 karakter ile yazılır.
- p harfi ile başlar, e harfi ile biter.
Karakter dağılımı
- 'p', 'e', 'k', 'i', 'ş', 't', 'i', 'r', 'i', 'l', 'm', 'i', 'ş', ' ', 'k', 'e', 'l', 'i', 'm', 'e', şeklindedir.
- pekiştirilmiş kelime kelimesinin tersten yazılışı ' emilek şimliritşikep' diziliminde gösterilir.
(e,i,k,l,m,p,r,t,ş) harflerinden ile oluşan bazı kelimeler
züppeleştirmek(-i) Züppe durumuna getirmek. |
yapıştırabilmek(-i, -e) Yapıştırma imkânı veya olasılığı bulunmak. |
toprak işlemesiOsm. |
tipleştirmek(-i) Tip özelliği vermek veya kazandırmak. |
tepreşimsizlikFr. Akinésique |