oyun

oyun

a. 1. Yetenek ve zekâ geliştirici, belli kuralları olan, iyi vakit geçirmeye yarayan eğlence: Tenis, tavla, dama, çelik çomak, bale oyundur. 2. Tiyatro veya sinemada sanatçının rolünü yorumlama biçimi. 3. Müzik eşliğinde yapılan hareketlerin bütünü: Zeybek oyunu. 4. Seslendirilmek veya sahnede oynanmak için hazırlanmış eser, temsil, piyes. 5. Bedence ve kafaca yetenekleri geliştirmek amacıyla yapılan, çevikliğe dayanan her türlü yarışma: Olimpiyat oyunları. Akdeniz oyunları. 6. Şaşkınlık uyandırıcı hüner: Hokkabazın oyunu. Cambazın oyunu. 7. Kumar: “Bazıları oyun başından kalkar kalkmaz her şeyi unuturlar.” -P. Safa. 8. sp. Güreşte rakibini yenmek için yapılan türlü biçimlerde şaşırtıcı hareket. 9. sp. Teniste, tavlada taraflardan birinin belirli sayı kazanmasıyla elde edilen sonuç. 10. mec. Hile, düzen, desise, entrika: “Atatürk hiçbir zaman onların oyununa kanmış değildir.” -H. Taner.


oyun

Öğün, kez (yemek için).


oyun

Zaman, vakit.


oyun

Ozan.


oyun

Yoğurt.


oyun

Zaman, öğün.


oyun

Övün; kere; kez; defa. || bir oyun: bir defasında || her oyun: her defasında || oyun tayın tanımamak: varlı vakitsiz yiyip içmek


oyun

Hile


oyun İng. play

Uzak bir amacı ya da ileriye dönük bir memnunluk duygusu ile ilişkisi olmayan, amacı özünde bulunan zevk verici herhangi bir etkinlik.


oyun İng. 1. acting, 2. play

1. Bir tiyatro sanatçısının sahnedeki oyunu. 2. Oynanmak üzere yazılmış tiyatro yapıtı.


oyun İng. play

Oynama üzere yazılmış tiyatro yapıtı.


oyun

Güreşçinin alıştırmalar sonunda kazandığı bedensel güç ve teknik yeteneklerini kapsayan, karşı güreşçiyi yenmek için uyguladığı, kuralları belli eylem.


oyun İng. dance

Kökeninde ve gelişiminde, tarihsel, toplumsal, ekonomik vb. etkenlerden bazılarını taşıyan, kadın erkek bir arada ya da ayrı ayrı, tek tek ya da topluca, genellikle müzik eşliğinde yapılan uyumlu vücut devinimlerinden oluşan evrensel halk kültürü ürünü. bk. halk kültürü, evlenme oyunu, ölüm oyunu, erlik oyunu, erginlik oyunu.


oyun İng. acting

Sinema/TV. 1. Oyunluktaki belli bir kimseyi canlandırma işi. 2. Bu işin yapılış biçimi.


oyun

bk. televizyon oyunu


oyun Alm. Spiel

1. Tiyatro gösterisi. 2. Oynanmak üzere yazılmış yapıt. 3. Bir sahne sanatçısının oyunu.


oyun İng. game

Taraflardan birinin dört sayı kazanmasıyle elde edilen sonuç; şöyle ki, kazanan yan öbüründen en az iki sayı artık olsun. Yoksa oyun bu durum sağlanıncaya dek sürer.


oyun Fr. pièce de théâtre

Sahnede oynanmak üzere yaratılmış yazın yapıtı.


oyûn

Oysa


oyun ile benzer kelimeler

acıklı oyun

İng. melodrama

1. Eski konumuyla içinde müzikli geçişleri olan, konuşma örgüsü ezgisiz ,müzikli sahne yapıtı. 2. Bugünkü anlamıyla, acıklı rastlantılar ve duygusal sahnelerden oluşan, iş gıcıklayıcı, kimi kez gülümsetici, çoğunlukla mutlu sonla biten, asal ...

açık hava oyun araçları

İng. playground apparatus

Çocukların açık havada oynadığı salıncak, tırmanma merdiveni, kaydırak, tünel ve kum havuzu gibi araçlar.

açıklarla oyun

Özellikle açık oyuncuları ile ilerleme ve sonuca gitme biçimine dayanan bir oyun yöntemi.

adil oyun

İng. fair game

Beklenen değeri sıfır olan oyun türü. krş. adil fiyat

akıncıl oyun

İng. attacking game

Karşı kaleye akın yapmaya dayanan bir oyun yöntemi. Bu biçimde oynayan bir takım, akın üstüne akın yaparak topu daha çok karşı yarı alanda bulundurmaya çalışır.

aksiyona dayanan oyun

Alm. Handiungsdrama

Karakter oyununun tam tersi olan, kişilerin yaratılışından değil, durumların gerektirdiği ya da istem dışı davranışlardan, eylemlerden gelişen oyun. Bunlarda karakter çizilişinden çok, eylem birinci plandadır.

aldatmasız oyun

İng. fair game

(Oyunlar kuramı) Denemeler dizisinden oluşan bir oyunda, her bir denemedeki giderin, o deneme için beklenen kazanca eşit olması durumu.

anlaşmalı oyun

İng. cooperative game

Oyun setindeki ödüllere ilişkin olarak oyuncuların aralarında açık ya da örtük herhangi bir biçimde anlaşma yaptıkları oyun türü. krş. anlaşmasız oyun


"oyun" karakter analizi

  • oyun, 4 karakter ile yazılır.
  • o harfi ile başlar, n harfi ile biter.

Karakter dağılımı

  • 'o', 'y', 'u', 'n', şeklindedir.
  • oyun kelimesinin tersten yazılışı ' nuyo' diziliminde gösterilir.

(n,o,u,y) harflerinden ile oluşan bazı kelimeler

yük-kutle oranı
İng. charge-mass ratio

Yüklü bir parçacığın ya da bir üşerin, elektriksel yükünün kütlesine oranı.

yağmur ormanı
İng. rain forest

Yılda 254 cm'den fazla yağmur düşen tropik orman.

teknisyen okulu
İng. technician school

Endüstri alanında makine, elektrik, kimya, motor vb. dallarda çalışacak teknik göre

şövalye oyunu
Alm. Ritterdrama

Kaynak olarak Almanya'da, Orta Çağ edebiyatına dayanan şövalyelerin (beylerin) kahramanlı

süt yoğunölçeri
Dgr. laktodensimeter

oyun - Scrabble puan değerleri

HarfPuan
o2
y3
u2
n1
Toplam puan değeri8