oylum oylum

oylum oylum

zf. Oymalı, girintili çıkıntılı bir biçimde: Benim için açtı bu güller / Oylum oylum, katmer katmer -B. R. Eyuboğlu.

oylum oylum

1. Parça parça. 2. Yer yer. 3. Girintili çıkıntılı. 4. Öbek öbek.

oylum oylum

Parça parça.

oylum oylum

Çukur, derin yerler, vadiler için.

oylum oylum ile benzer kelimeler

İng. free volume

Sıvı içindeki bir özdeciğin ufak tefek devinimlerine olanak veren, sıvı yapısının sayıtım düzeneği kuramında kullanılan oylum: Vf.

İng. volume of a solid of revolution

Bir düzlemsel alanın bir eksen çevresinde dönmesiyle oluşan katı oyutun oylumu.

İng. critical volume

Bir sıvının ya da bir uçunun bir gramının dönüşül sıcaklık ve basınç altında kapladığı oylum.

İng. critical volome

Dönüşül basınç ve sıcaklıktaki gazın oylumu.

a. mim. Camilerde yarım kubbelerin iki veya üç yanında küçük yarım kubbelerle yapılan oylum eklemleri.

Alm. Luftperspektive, Farbenperspektive

(Resim) Resimde derinlik çizimi kullanılmadan, yalnız renk değerleri ile sağlanan derinlik izlenimi.

İng. reduced volume

Belli bir sıcaklık ve basınçtaki özdemsel oylumun, o özdeğin bunalgı noktasındaki oylumuna oranı.

İng. excluded volume

Özdecikler ortamı içinde dolaşan bir özdeciğin taradığı, onun için başka özdeciklerîn kaplayamadığı oylum.

sf. 1. İçi oyulmuş, çukur duruma getirilmiş. 2. a. Resimde derinlik, üç boyutluk etkisi, mimarlıkta mekân karşılığı. 3. a. Hacim.

1. Koyak. 2. Büklüm. 3. Kayalık yer. 4. Arazinin bir parçası. 5. Alan, çevre. 6. Ağaç dikilecek...

'o', 'y', 'l', 'u', 'm', ' ', 'o', 'y', 'l', 'u', 'm', şeklindedir.
oylum oylum kelimesinin tersten yazılışı ' mulyo mulyo' diziliminde gösterilir.

yolu azmak bk. yol azmak.
yağmur oluğu İng. storp gutter Çatıya düşen yağış sularını toplayarak düşey yağmur borularına ileten oluk.
oyurgalamak Seyrek seyrek, gelişigüzel dikmek.
oyulyamak Kaba, iri, aralıklı dikmek.
Musabeyliboğazı Yozgat ili, Musabeyli bucağına bağlı bir yerleşim birimi.