ova

ova

a. Çevrelerine göre çukurda kalmış, çoğunlukla alüvyonla örtülü, eğimi az, akarsuların derine gömülmediği, geniş veya dar düzlük, yazı: “Birdenbire, ovaların sessizliği içinde dalga dalga yükselen bir türkü başladı.” -H. S. Tanrıöver.

ova İng. plain

Düz ya da azıcık eğimli, az çok kalın taşınmış toprak ve lığlarla örtülü, akarsularla parçalanmamış, daha yüksek yer biçimleriyle çevrelenmiş ve oluşum kökenleriyle ayrımlı türleri bulunan ana yer biçimlerinden biri.

ova Fr. plaine

(coğrafya)

Ova

Antalya ili, Kalkan bucağına bağlı bir yerleşim birimi.

---

ova ile benzer kelimeler

abisal ova İng. abyssal plain Abisal düzlük.

alçak ova Fr. plaine de niveau de base (coğrafya)

derin ova İng. abysal environment 2000 m.nin altındaki derin deniz dibi ortamı.

döküntü ova Yağmur sularının dağlardan getirdiği topraklarla dolan göl ve deniz parçaları.

ova akçaağacı Osm. Kerestesi kırmızımsı, hava kurusunun özgül ağırlığı 0,65-0,75 gr/cm3 olan bir akçaağaç türü.

ova bağı Osm. ovada bağ

ova karaağacı Osm. Yılhalkaları belirli, özodunu kırmızı kahverengi, dışodunu beyaz, sarı, çember gözenekli, hava kurusunun özgül ağırlığı 0,69 gr/cm3 olan bir karaağaç türü.

ova kurbağası bk. göl kurbağası

---