oranlı

oranlı

sf. Kendinde oran bulunan, nispetli, mütenasip, mütevazin.

Oranlı Köken: T.

Cinsiyet: Erkek 1. Oranı olan, ölçülü. 2. Anlayışlı, akılcı. 3. Ilımlı.

oranlı ile benzer kelimeler

İng. progressive tax

Vergi matrahındaki artmaya bağlı olarak oranının da aynı doğrultuda arttığı vergi. krş. azalan oranlı vergi, düz oranlı vergi, tersine

İng. increasingly progressive tax

Ortalama vergi oranındaki artışın matrah artışından daha büyük olduğu durumda oluşan artan oranlı vergi.

İng. regressive tax

Matrahı büyüdükçe oranı azalan vergi. krş. artan oranlı vergi

İng. accelerated depreciation

Ağır işlerde kullanılması nedeniyle çabuk yıpranan durağan değerler için uygulanan aşınma payı.

İng. flat progressive tax

Ortalama vergi oranı ve matrahın eşit oranlarda büyümeleri sonucu oluşan artan oranlı vergi.

İng. flat tax, flat-rate tax, constant rate taxes

Vergi matrahı ne düzeyde olursa olsun aynı oranının uygulandığı vergi. krş. tersine artan oranlı vergi, artan oranlı vergi, azalan oranlı vergi

bk. düz oranlı vergi

İng. double-ratio estimator

()olasılıksal değişkenlerinin oluşturduğu () oranlarını birbirine oranlayarak elde edilen kestirici.

zorlanım İng. compulsion Kişinin eğilim ve isteğine uymayan iş ve davranışlarına zorlanması ya da bu özellikteki da
yük-kutle oranı İng. charge-mass ratio Yüklü bir parçacığın ya da bir üşerin, elektriksel yükünün kütlesine oranı.
toleranssız sf. Hoşgörüsüz.
toleranslılık , -ğı a. Hoşgörülülük.
organlık , -ğı a. Organ olma durumu: Mahallî idarelerin seçilmiş organlarının sıfatını kazanmalarına ilişkin itirazların çö