oran

oran

a. 1. Büyüklük, nicelik, derece bakımından iki şey arasında veya parça ile bütün arasında bulunan bağıntı, nispet, rasyo: “Yerli oyunların çeviri oyunlara oranı değişti ve yükseldi.” -M. And. 2. İki şeyin birbirini tutması, karşılıklı uygunluk, tenasüp. 3. Akıl yoluyla gerçeğe yakın olduğuna inanılarak verilen yargı, tahmin. 4. mat. İki büyüklük, iki nicelik arasındaki bağıntı: Üçün sekize oranı.

oran

1. Anlayış. 2. El ve göz ölçüsü, yaklaşık olarak kestirme.

oran

1. Abartma, abartı. 2. bk. oranlama-5. 3. bk. oranlama-2.

oran

Özel im.

oran

Yıkıntı, kalıntı.

oran

Masal, öykü.

oran

Yalan, uydurma söz.

oran

1. Yöntem 2. Biçim

oran İng. rate
oran İng. ratio
oran İng. proportion

İki niceliğin bölümü.

oran İng. Rate

bk. vergi oranı.

oran Osm. nisbet

(Resim, Heykel, Mimarlık) Resim, heykel ve mimarlık sanatlarında, parçaların etki yönünden birbirlerini değerlendiren büyüklükleri.

oran İng. ratio

İki sayının ya da iki çokluğun bölümü.

oran İng. rate

1. İki özdek arasında değer, beraberlik ve eşitliği bildiren ölçü. 2. Ürem oranı.

oran Osm. nisbet

(matematik)

oran İng. ratio

İncelenen nüfusta belli bir sürede görülen iki olaydan birinci olay sayısının ikinci olay sayısına bölünmesiyle elde edilen değer.

oran İng. ratio

İki değerin birbirine bölünmesiyle elde edilen göreli ölçüm.

oran

1. Ölçü, nispet, had, derece, miktar, hesap, tahmin. 2. Ölçülü, hesaplı.

Oran Köken: T.

Cinsiyet: Erkek 1. Ölçü, nispet, derece. 2. Tahmin. 3. Ölçülü, hesaplı. 4. Anlayış. 5. Abartma, abartı. 6. Özel işaret, nişan.

---

oran ile benzer kelimeler

altın oran İng. goldenratio AB doğru parçasını ( ) olacak biçimde içten bölen C noktası için, ( ) oranı. İng. golden mean, golden section ( )

ardışık olasılık oran sınaması İng. sequential probability ratio test (örk.) (...)önsavına ve (...)önsavına ilişkin olasılıklar olmak üzere (...)olasılık oranının B ve A gibi iki değişmez arasında olup olmamasına göre yapılan sınama. (...)ise örnekleme sürdürülür.

aş tuz ile, tuz oran ile “bir şeyin hoşa gitmesi onun birtakım nitelikler taşımasına ve bu niteliklerin de gerektiği oranda bulunmasına bağlıdır” anlamında kullanılan bir söz.

besinsel oran İng. nutrient ratio, nutritive ratio Besin maddeleri oranı.

cari oran İng. current ratio Bir işletmenin cari varlıklarının cari yükümlülüklerine oranı.

çapraz oran İng. cross ratio, anharmonic ratio Birbirinden ayrımlı A, B, C, D doğrudaş noktalan için, bu noktaların verilen sıralamasına göre ( )oranı

Çevreler arasında oran 104. : İki imsel şeklin çevreleri arasındaki oran, onların homolog kenarları arasındaki orana eşittir. Şekil: 70 Misal : Tabanları 10 ve 30 metre olan T ve T' üçgenlerini alalım,Bu üçgenlerde DF tabanı AC tabanının üçte biridir. Şekil: 71 . O halde T üçgeninin DEF çevresi, T' ...

Çifte oran İng. cross ratio ( )

---