ona

ona

zm. O zamirinin yönelme durumu eki almış biçimi: Yeğeninin ona çeken tek yanı yoktur. -T. Buğra.

oña

Onu.

ona ile benzer kelimeler

kendi kusurun yüzünden zor bir duruma düştüğünde kendini suçla ve başkalarından yardım isteme anlamında kullanılan bir söz.

a. Herkese: Ona buna kendisi için çağrılar düzenlettiğini, oralara gidip afiyetle sofraya kurulduğunu anlatmıştı. -S. İleri.

herkes için ileri geri konuşmak.

onun için fark etmez, tutulacak yolu başkaları düşünsün anlamında kullanılan bir söz.

Onun için, o yüzden

İng. tens complement, complement on ten

Onlu sayılama dizgesinde köke tümler.

zf. Sanki, öylesine, güya: Bu patlamalar onların kazma seslerini bastıracaktı. -İ. O. Anar.

konyar Rumeli'deki fatih çocuklarına (evlad-ı fatihan), yerli Hıristiyanlarca verilen ad.
zorlanım İng. compulsion Kişinin eğilim ve isteğine uymayan iş ve davranışlarına zorlanması ya da bu özellikteki da
zorlanca Fr. Viol
yük-kutle oranı İng. charge-mass ratio Yüklü bir parçacığın ya da bir üşerin, elektriksel yükünün kütlesine oranı.
yosnatmak Yanıltmak, yanlış bilgi vermek: Ben okula gidiyordum, gezmeğe gidiyor diye yosnattılar.