odak

odak, -ğı

a. 1. fiz. Bir ışık veya ısı kaynağından yayılan ışınların toplandığı yer, mihrak, fokus. 2. mec. Herhangi bir düşüncede, nitelikte olan kimselerin kaynağı veya bir şeyin toplandığı, yoğunlaştığı yer, mihrak: “Herkesin ilgisini çeken bir odak olmaktan mutluluk duyardı.” -M. Uyguner.


odak

Hizmetçi.


odak

Kışı geçirmek için yapılan çoban kulübesi.


odak İng. focus
odak İng. focus

Yakınsayan ışınların kesişme noktası (gerçek odak), ya da ıraksayan ışınların kaynaklanır göründüğü nokta (sanal odak).


odak İng. focus

Mercek ve aynalarda koşut ışık demetinin toplandığı nokta.


odak İng. focal point

Küre içi biçiminde bir aynaya ya da dışbükey bir merceğe koşut olarak gelen ışınların yansıdıktan sonra toplandıkları nokta.


odak İng. focus

Merceklerde ve aynalarda, kırılan veya yansıyan ışınların toplandığı nokta.


odak İng. focus (pl. foci)

Bir konik üzerindeki noktaların kendisine ve doğrultmana olan uzaklıkları oranı e dışözekliğine eşit olan durgan nokta. Anlamdaş. odak noktası.


odak İng. focus

Konik eğrisi tanımındaki F noktası.


odak Osm. mihrak

(fizik, matematik, astronomi)


odak İng. focus, focal point

Sinema/TV. Bir merceğin ya da yuvarsal aynanın asal ekseni üzerinde, çok uzakta bulunan bir kaynaktan bu eksene koşut olarak gelen ışınların, mercekten geçtikten ya da aynada yansıdıktan sonra, bu asal eksen üzerinde kırıldıkları ya da yansıdıkları nokta.


odak İng. focus

optik: İçbükey ya da dışbükey bir ayna, mercek vb. koşut olarak gelen ışınların yansıyarak, kırılarak toplandıkları nokta.


odak İng. focus

Tek tabaka hücre kültürlerinde veya embriyolu yumurtanın koryoallantoik zarında bir virüs tarafından oluşturulan hücre yığını veya salkımı, fokus.


odak ile benzer kelimeler

ana odak

İng. principal focus

Sinema/TV. Koşut ışınların pozitif mercekten geçtikten sonra kesiştikleri, negatif mercekten geçtikten sonra ayrıldıkları nokta.

asal odak

İng. principal focus

Bir merceğin ya da küresel bir aynanın bakış ekseni ile bu eksene koşut gelen ışınların kesiştiği nokta.

ayrışık odak

İng. differential focus

Sinema/TV. Bir görüntüde yalnız önemli bölümün seçiklikle görülüp geri kalanının odak dışı bulunmasını sağlayan odaklama düzeni.

bir odak

bk. hemodak.

değişmez odak

İng. fixed focus

Sinema/TV. Değişmeyen tek odağa dayanan mercek düzeni.

gerçek odak

İng. real focus

Sinema/TV. Yakınsak mercekte, ışığın kırıldıktan sonra birleştiği nokta.

geri odak uzunluğu

İng. back focal distance

Sinema/TV. Merceğin arka yüzü ile odak düzlemi arasındaki uzaklık.

görünen odak

Osm. mihrak-ı mer'î

(fizik)


İng. virtual focus

Sinema/TV. Iraksak mercekte, ışığın kırıldıktan sonra ıraksadığı nokta. Gerçek odak karşıtı.


"odak" karakter analizi

  • odak, 4 karakter ile yazılır.
  • o harfi ile başlar, k harfi ile biter.

Karakter dağılımı

  • 'o', 'd', 'a', 'k', şeklindedir.
  • odak kelimesinin tersten yazılışı ' kado' diziliminde gösterilir.

(a,d,k,o) harflerinden ile oluşan bazı kelimeler

tadı tuzu yok

zevksiz, yavan.

sago dalak
İng. sago spleen

Hint irmiği görünümlü dalak.

radyoculuk
, -ğu

a. 1. Radyo yapma, onarma veya satma işi. 2. Radyo kuruluşlarını işletme ve yönetme işi.

pij doğurmak

Gayrimeşru ilişki sonucu çocuk doğurmak

paradoks
Fr. paradoxe

a. 1. Aykırı düşünce: “Başından beri çevremizde bize karşı bir kalabalık,

odak - Scrabble puan değerleri

HarfPuan
o2
d3
a1
k1
Toplam puan değeri7