ocak

ocak, -ğı

a. 1. Ateş yakmaya yarayan, pişirme, ısıtma, ısınma vb. amaçlarla kullanılan yer: “Üç balıkçı güneş batarken kumların üzerine iki taştan bir ocak yaptılar ve ateş yaktılar.” -Halikarnas Balıkçısı. 2. Şömine: “Ocağın önünde oturup acayip bir dikkatle odunların yanışına bakar.” -Y. K. Karaosmanoğlu. 3. Isı vererek üzerine veya içine konulan maddeleri ısıtan, pişiren, kaynatan, eriten araç veya alet: “Anlaşılan çamaşırcı giderken ocağı tam söndürmemiş olacak.” -H. Taner. 4. Kahvelerde, kuruluşlarda çay, kahve vb.nin yapıldığı yer: “Konuşmalar iyice kızışmaya başladığı vakit kahve ocağının önünde görünür.” -S. Birsel. 5. Yer üstünde veya yer altında cevher çıkarılan yer: Mermer ocağı. Kömür ocağı. 6. Bahçelerde ve bostanlarda her tür meyve ve sebze ekimine ayrılmış, çevresinden biraz yükseltilmiş toprak parçası: “Mustafa, arkasına güçlü kuvvetli bir kadın takmış, üç evleğine çizgiler, ocaklar açıyordu.” -S. F. Abasıyanık. 7. Aynı amaç ve düşünceyi paylaşanların kurdukları kuruluş veya toplandıkları, görev yaptıkları yer: “Başlangıçtan beri burası bir vatansever ocağı idi.” -F. R. Atay. 8. Yılın birinci ayı, kânunusani: “Ocak ayını sevmem, oldum olası.” -B. Felek. 9. tar. Yeniçeri teşkilatını oluşturan odalardan her biri. 10. mec. Ev, aile, soy: “Henüz temelleri atılmayan kendi ocağım kurulmadan yıkılmıştı.” -A. Gündüz. 11. hlk. Halk hekimliğinde bir önceki kuşaktan el verme suretiyle aktarılan bilgileri kullanarak belirli bir şikâyeti veya hastalığı iyileştirdiğine inanılan aile.


ocak Fr. Athanor
ocak Fr. Foyer, focus
ocak

Ateş.


ocak

1. Eski ve soylu aile. 2. Dedelerden beri belirli bir hastalığı iyi ettiğine inanılan aile.


ocak

Fide ya da ağaç dikmek için açılan çukur.


ocak

Su değirmenlerinde suyun akıtıldığı ve çarkın indirildiği yer.


ocak

Bir yerde toplu olarak bulunan fındık ağaçları.


ocak

Türbe, adanılan yer, eski ve soylu aile


ocak

Çay bitkisinin dikilmesi için hazırlanan toprak


ocak İng. mine

Çeşitli mineral, kömür ya da cevherlerin yerkabuğundan çıkartıldığı üretim yeri.


ocak İng. burner

Gaz, sıvı veya katı yakıtların yakılmsı için kullanılan alet.


ocak İng. pit
ocak

bk. yeniçeri ocağı.


ocak (I)

Yurt.


ocak (II)

Üzüm asması, kavun, karpuz, hıyar, kabak gibi bitkilerin deveği.


Ocak Köken: T.

Cinsiyet: Erkek 1. Ateş yakmaya yarayan, pişirme, ısıtma, ısınma gibi amaçlarla kullanılan yer. 2. Ev, aile, soy.


Ocak

Erzincan ili, Dutluca bucağına bağlı bir yerleşim birimi.


Ocak

Erzurum ili, Ilıca ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.


Ocak

Rize ili, Pazar ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.


Ocak

Trabzon ili, Yomra ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.


Ocak İng. Fornax, For, Fornacis

Bir takımyıldızın adı.


Ocak Fr. Fourneau

(astronomi)


ocak ile benzer kelimeler

ocak ocak

Bucak bucak, köşe bucak.

24 Ocak İstikrar Kararları

bk. 24 Ocak Kararları

24 Ocak Kararları

İng. January 24 Decisions, January 24 Stabilization Decisions, January 24 Austerity Measures

1973 ve 1978 yıllarında yaşanan petrol krizleri sonucu dış ticaret açıklarının artması, dışalım istemlerinin baskı altına alınması ile birlikte yaşanan maliyet ve f...

açık ocak

İng. open cast, open pit

açık ocak basamağı

İng. open pit bench

açık ocak işletmeciliği

İng. open cast mining, open pit mining

bırakılmış ocak

İng. abandoned mine

deprem ocak çemberi

İng. innermost isoseismal

En yeğin deprem alanını çevreleyen eşdeprem eğrisi.


"ocak" karakter analizi

  • ocak, 4 karakter ile yazılır.
  • o harfi ile başlar, k harfi ile biter.

Karakter dağılımı

  • 'o', 'c', 'a', 'k', şeklindedir.
  • ocak kelimesinin tersten yazılışı ' kaco' diziliminde gösterilir.

(a,c,k,o) harflerinden ile oluşan bazı kelimeler

cezaevi okulu
İng. prison school

Bir cezaevinin içinde örgütlenen ve o cezaevinde bulunan hükümlülerin eğitimiyle görevl

yeni loncacılık

bk. korporatizm

topacıkçıl
Fr. Trochantinien
ticari iskonto

bk. indirim

soluk burgucan
Fr. Spirocli eta pallida

ocak - Scrabble puan değerleri

HarfPuan
o2
c4
a1
k1
Toplam puan değeri8