MûK ile başlayan kelimeler
MûK ile başlayan veya başında MûK olan kelimeler listeleniyor. Kelimeler Türk Dil Kurumu (TDK) ve diğer Türkçe sözlükler kullanılarak oluşturulmuştur.
MûK ile başlayan kelimeler harf dağılımı
20 harfli
mukozal lenfoit doku, mukopolisakkaridozis
17 harfli
mukoid enteropati, mukayese zahiresi, mukavele ayıpları, mukarrer bulunmak
16 harfli
mukopolisakkarit, mukavemet koşusu
15 harfli
mukoidin sülfat, mukavemetsizlik, mukavele yapmak, mukaddesatçılık, mukabele okumak, mukabele kalemi
14 harfli
muktedir olmak, mukayyet olmak, mukayese etmek, mukavemetçilik, mukadder olmak, mukabele etmek
13 harfli
mukahat olmak, mukus hücresi, Mukota domuzu, mukoarteritis, mukavad olmak, mukabelecilik, mukabele malı
12 harfli
mukus gözesi, mukoz bezler, mukonik asit, mukavemetsiz, mukavelename, mukaddesatçı, mukaat olmak
11 harfli
mukus tıkaç, mukoza zarı, mukoserviks, mukoprotein, mukokutanöz, mukokinetik, mukoenterit, mukavemetli, mukavemetçi, mukavelesiz, mukat olmak, mukallitlik, mukabelesiz
10 harfli
mukokolpos, mukik asit, mukayeseli, mukaveleli, mukarrerat, mukaddesat, mukadderat, mukabeleli, mukabeleci
9 harfli
mukometra, mukolitik, mukavemet, mukataalı, mukarenet, mukaddime, mukaddema
8 harfli
muktesit, muktedir, muktebes, muktanlı, mukayyit, mukayyet, mukayese, mukavves, mukavele, mukattar, mukassem, mukarrer, mukannen, Mukamlar, mukallit, mukaddes, mukadder, mukaddem, mukabele
7 harfli
mukaffa, muktezi, mukteza, mukosel, mukofaj, Mukbile, mukavvi, mukavva, mukavim, mukataa, mukaşır, mukassi, mukabil
6 harfli
mukuat, muktar, mukron, mukrob, mukriz, mukoza, mukoit, mukoid, mukkur, Mukime, mûkıym, mukdar, Mukbil, mukaar
5 harfli
mukus, mukur, mukum, mukul, mukuh, mukuf, mukon, mukni, mukla, mukim, mukat
4 harfli
muku, muka
(k,m,û) harflerinden ile oluşan bazı kelimeler
| A kromozomu
İng. A chromosome (Yun. chroma: renk; soma: vücut) Diploit bir kromozom takımındaki normal kromozomlar, B |
| abdominal çukur
İng. abdominal cavity Karın boşluğu. |
| Abdurrahmanköy
Erzurum ili, Elmalıdere bucağına bağlı bir yerleşim birimi. |
| abıç kurmak
Bağdaş kurup oturmak. |
| ablavutlaşmak
(nsz) Ablavut duruma gelmek. |
| ablukayı yarmak
kuşatılan bölgeden zor kullanarak dışarı çıkmak. |
| abraş kurmak
Bağdaş kurmak. |
| abraş oturmak
Yan oturmak: Misafirler çok, sofraya abraş oturunuz. |
| abrukaya almak
Sıkıştırmak. |
| abrulmak
Birinin üzerine eğilmek, yaslanmak, abanmak. |