mat

mat Far. m¥t

(I) a. Satranç oyununda taraflardan birinin yenilgisi.

mat Fr. mat

(II) sf. Parlak olmayan, donuk.

mat

Bilmece.

mat

Maskara.

mat

Pek.

mat

Şaşkın.

mat

1. Bir çeşit helva. 2. Koyu pekmez, koyu domates suyu. 3. Şeker ya da pekmez ağdası.

mat

Domates suyu.

mat

< Far. mât: mat; şaşırma. || mata galmak: şaşırmak; alıklaşmak

---

mat ile benzer kelimeler

mat mat Şaşkın şaşkın, alık alık (bakış için).

at at oluncaya kadar sahibi mat olur “bir çocuğu, bir işçiyi yetiştiren her bakımdan çok yorulur, yıpranır” anlamında kullanılan bir söz.

işlerden mat olmak İşlerle ilişkisini kesmek.

mat etme Halk yazınında koşuk yarışmasında, sanatçılardan birinin ötekini yenmesi.

mat etmek 1) satranç oyununda yenmek: “İki kişiyi birden satrançta mat ettim.” -A. Gündüz. 2) bir tartışma sonunda karşısındakini cevap veremez duruma düşürmek: “Başkaları onları mat etmeden onlar kendi çelişkileri ile kendilerini çelmeliyorlardı.” -H. Taner. 3) kötü durum...

mat olmah Övülmek.

mat olmak 1) satranç oyununda yenilmek; 2) bir tartışma sonunda veya benzeri bir durumda yenik düşmek.

mat ses İng. dull sound Mutlak matite.

---