mat etme

mat mat

Şaşkın şaşkın, alık alık (bakış için).

etme (veya etme yahu)

şaşılacak durumlarda “öyle mi, doğru mu, gerçek mi?” gibi anlamlar bildiren bir söz.

at at oluncaya kadar sahibi mat olur

“bir çocuğu, bir işçiyi yetiştiren her bakımdan çok yorulur, yıpranır” anlamında kullanılan bir söz.

işlerden mat olmak

İşlerle ilişkisini kesmek.

mat

(I) a. Satranç oyununda taraflardan birinin yenilgisi.

(II) sf. Parlak olmayan, donuk.

Bilmece.

Maskara...

mat etmek

1) satranç oyununda yenmek: “İki kişiyi birden satrançta mat ettim.” -A. Gündüz. 2) bir tartışma sonunda karşısındakini cevap veremez duruma düşürmek: “Başkaları onları mat etmeden onlar kendi çelişkileri ile kendilerini çelmeliyorlardı.” -H. Taner. 3) kötü durum...

mat olmah

Övülmek.

mat olmak

1) satranç oyununda yenilmek; 2) bir tartışma sonunda veya benzeri bir durumda yenik düşmek.