kültür

kültür Fr. culture

a. 1. Tarihsel, toplumsal gelişme süreci içinde yaratılan bütün maddi ve manevi değerler ile bunları yaratmada, sonraki nesillere iletmede kullanılan, insanın doğal ve toplumsal çevresine egemenliğinin ölçüsünü gösteren araçların bütünü, hars, ekin: “Harf inkılabı, Türk kültür inkılabının temelidir.” -E. İ. Benice. 2. Bir topluma veya halk topluluğuna özgü düşünce ve sanat eserlerinin bütünü: “Doğrusu, teknik ve kültür her gün biraz daha ilerlemektedir.” -S. Birsel. 3. Muhakeme, zevk ve eleştirme yeteneklerinin öğrenim ve yaşantılar yoluyla geliştirilmiş olan biçimi: “Bir memlekette kitap kültürü ne kadar zenginse günlük konuşma da o kadar zengin olur.” -M. Kaplan. 4. Bireyin kazandığı bilgi: Tarih kültürü kuvvetli bir kişi. 5. Tarım. 6. biy. Uygun biyolojik şartlarda bir mikrop türünü üretme: “Mikrop cinsinden canlı bir varlığın muayyen bir ortam içinde çoğalmasına da kültür denilir.” -M. Kaplan.


kültür İng. culture

Hücrelerin, dokuların ya da mikroorganizmaların, laboratuvarlarda besi yerinde yetiştirilmesi.


kültür İng. culture

Bir halkın ya da bir toplumun özdeksel ve tinsel alanlarda oluşturduğu ürünlerin tümü : Yiyecek, giyecek, barınak, korunak gibi temel gereksemelerin elde edilmesi için kullanılan her türlü araç gereç; uygulanan teknikler; düşünceler, beceriler, inançlar, geleneksel, dinsel, toplumsal, politik düzen ve kurumlar; düşünce, duyuş, tutum, davranış ve yaşama biçimlerinin topu.


kültür İng. culture

1. Bir toplumu ya da halkı duyuş, düşünüş, yaşayış bakımından öbürlerinden ayıran ve gerek özdeksel gerek tinsel alanlarda oluşturulan ürünlerin tümü. 2. Bir topluma ya da bir halk topluluğuna özgü düşünce ve sanat yapıtlarının tümü. 3. Usavurma, beğeni ve eleştirme yeteneklerinin öğrenim ve yaşantılar yoluyla geliştirilmiş olan biçimi.


kültür İng. culture

(Lat. cultura < colere = bakmak, özenmek) : 1. (En dar anlamda) Bedenle ve ruhla ilgili belli yetileri geliştirme: Kültürfizik = Beden yapısını bakımla geliştirme; matematik kültürü = Matematik bilgisini geliştirme. 2. (Daha geniş anlamda) Eğitim görmüş ve bu eğitimle beğenisi, usavurma ve eleştirme gücü gelişmiş bir kişilik kazanmış durumda olma. 3. Bir toplumun, kendi iç yasalarına göre, biçim kazanması ve gelişmesi. Nietzsche kültürü, bir ulusun bütün yaşama biçimlerinde birlikli bir üslup kazanması diye tanımlar. 4. Bir toplumun yaşama biçimlerinin çeşitli alanlarda olgunlaşması. 5. Tarihin sürekliliği içinde insanlar yoluyla ve insanlarda gerçekleşen tinsel biçimlenme süreci; insanın tinsel başarıları ve yaratışları. 6. Tüm olarak tinsel ve törel yaşam; geniş bir toplumun bütün alanlarında ortak olan dinsel, ahlaksal, estetik, teknik ve bilimsel nitelikteki toplumsal olayların bütünü. Kültürün çeşitli alanları: a. Gerçekliği işlemenin çeşitli biçimleri (tarımdan tekniğe değin), b. Birlikte yaşama biçimleri (toplumsal, eğitimsel, ekonomik, siyasal), c. Özel yaşama biçimleri, d. Tanrı, dünya ve insan üzerinde yaşantı, bilgi ve betimlemeler (söylence, din, dil, sanat, felsefe ve bilim bakımından).


kültür İng. culture

Bireyin üyesi olduğu toplumdan öğrendiği bilgi, gelenek, görenek, davranış, yasa, sanat, uygulayım, zanaat gibi özdeksel ve tinsel ürünlerden oluşan bütün. bk. kültür kalıtı, kültür alanı, altkültür, çevresel kültür, uygarlık, krş. halk kültürü, halkbilim.


kültür Fr. culture

(biyoloji)


kültür İng. culture

1. Laboratuvar ortamında mikroorganizmaların uygun besi yerlerinde çoğaltılması işlemi. 2. Uygun ortamda çoğaltılmış hücreler. 3. Mikrobiyolojide tek bir bakteriden çoğaltılmış bakteri popülasyonu.


kültür İng. culture

(Lat. colère=ekmek), Mikro-organizmaların ve dokuların hazırlanmış ortamlarda yetiştirilmesi.


kültür ile benzer kelimeler

AB kültür politikası

İng.EU cultural policy Fr.UE politique culturelle

aksenik kültür

İng. axenic culture

Mikroorganizmaların saf tür kültürü.


İng. axenic culture

Saf kültür.

alt kültür

İng. subculture, passage

Hücrelerin belli bir yoğunlukta hücre içeren kültürlerde çoğalmalarını ve devamlılıklarını sağlamak amacıyla başka bir besi yerine aktarılması işlemi. Bitki doku ya da aşısının birbirini takip eden bölünmelerinden sonra besi yerinin...

ana kültür

İng. stock culture

Gıda endüstrisinde, saf kültürde yer alan bakterilere biyolojik güç kazandırmak amacıyla hazırlanan ve ilk aşılamada elde edilen kültür.

Avrupa kültür anlaşması

İng.european agreement on culture Fr.accord européen sur la culture

Avrupa kültür başkentleri

İng.European Capitals of Culture Fr.capitale européenne de la culture

bakteriyel kültür

İng. bacterial culture

Bakteri kültürü.

baltur kültür

Gürültülü bir şekilde düşmek veya herhangi bir harekette bulunmayı anlatır.


"kültür" karakter analizi

  • kültür, 6 karakter ile yazılır.
  • k harfi ile başlar, r harfi ile biter.

Karakter dağılımı

  • 'k', 'ü', 'l', 't', 'ü', 'r', şeklindedir.
  • kültür kelimesinin tersten yazılışı ' rütlük' diziliminde gösterilir.

(k,l,r,t,ü) harflerinden ile oluşan bazı kelimeler

yük-kutle oranı
İng. charge-mass ratio

Yüklü bir parçacığın ya da bir üşerin, elektriksel yükünün kütlesine oranı.

üfürtülü abanık
Fr. consonne spirante

Sürtümlü abanıkların bir adı.

tüfekliler
Osm. Tüfenk-endazun

1. Piyade eri. 2. Savaş gemilerinde, gemici olmayan, sadece savaşan askerler.

ters türs olmak

Bozulmak, düzeni bozulmak.

süreç kontrolü
İng. process control

kültür - Scrabble puan değerleri

HarfPuan
k1
ü3
l1
t1
ü3
r1
Toplam puan değeri10