kulak kıvırmak

kulak kıvırmak

domatesin olgunlaşmasını sağlamak için işlem yapmak.


kulak kıvırmak ile benzer kelimeler

burun kıvırmak

önem vermemek, küçümsemek, beğenmemek: “Açıkçası durmadan yakınan o kadınlara burun kıvırdım.” -A. Ağaoğlu.

ıvırıp kıvırmak

Nazlanıp aldatmaya çalışmak.

kıvırmak

(-i) 1. Herhangi bir şeyi bükmek: “Fino, beni görünce kuyruğunu kıvırıp düşmanca havlaya havlaya beyaz dişlerini gösterdi.” -H. R. Gürpınar. 2. Kenarından katlamak. 3. Bir giysinin veya kumaşın kenarını bükerek tersinden dikmek. 4. Kalçalarını iki yana sallayara...

devede kulak (veya kulak gibi) kalmak

1) çok az önemi olmak, söz etmeye değer bulmamak: “Kitaptan öğrendikleri, hayattan gözlediklerinin yanında devede kulak kalır.” -S. Birsel. 2) yetersiz, çok küçük veya az olmak: “Tekaüt aylıkları günün ihtiyaçları karşısında devede kulak gibi kalıyordu.” -R. N. G...

ağaç kulak

1. Kara sabanın, yanlarına takılan ve toprağı iki tarafa atan ağaç. 2. Semerin ön ve arkasında bulunan ve hayvana yük yükletilirken ipleri geçirmeye yarıyan çıkıntılar. 3. Öküz arabalarında yokuşa veya inişe geçileceği zaman uzatılıp kısaltılan kayışın bağlandığı iki kulak.

atalektatik orta kulak yangısı

İng. (İng, atelectatic otitis media

Kulak zarı atalektazisi.

baş ağır gerek, kulak sağır

“kişi ağırbaşlı olmalı ve dedikoduları dinlememelidir” anlamında kullanılan bir söz.

(bir şeye) kulak vermek

değer vermek, önemsemek: “Usa ve gerçeğe uygun anlatışlara kulak verenin olmadığı görüldü.” -Halikarnas Balıkçısı.


"kulak kıvırmak" karakter analizi

  • kulak kıvırmak, 14 karakter ile yazılır.
  • k harfi ile başlar, k harfi ile biter.

Karakter dağılımı

  • 'k', 'u', 'l', 'a', 'k', ' ', 'k', 'ı', 'v', 'ı', 'r', 'm', 'a', 'k', şeklindedir.
  • kulak kıvırmak kelimesinin tersten yazılışı ' kamrıvık kaluk' diziliminde gösterilir.

(a,k,l,m,r,u,v,ı) harflerinden ile oluşan bazı kelimeler

yuvarsı eklem
İng. ball joint

Birbirine bağlı iki parça arasındaki, her yönde devinime olanak veren yuvarlak eklem.

yuvarlayıvermek

(-i) (yuvarlayı'vermek) Ansızın veya çabucak yuvarlamak: “Misyonerin yanı başında duran sarı bavulun üstüne atılarak

yuvarlanıvermek

(-e) (yuvarlanı'vermek) Ansızın yuvarlanmak: “Daha az evvel hoplaya zıplaya doruklarında dolaştığı mutluluktan tepet

vurdumduymazlık
, -ğı

a. Aldırmazlık, aldırışsızlık, umursamazlık: “Belki ölenin de suçu olmuştur : Dalgınlık, , ağırkanlılık gibile

Veblen kuramı

bk. kurumcu iktisat

kulak kıvırmak - Scrabble puan değerleri

HarfPuan
k1
u2
l1
a1
k1
k1
ı2
v7
ı2
r1
m2
a1
k1
Toplam puan değeri23