kozak

kozak, -ğı

a. 1. Kozalak. 2. tar. Metalden yapılmış, içine antlaşma ve padişah mektuplarının konulduğu kutu.

kozak

1. Çam, meşe, haşhaş vb. ağaçların, bitkilerin meyvesi, kozası. 2. Tanesi alınmış mısır koçanı.

kozak

Ham meyve, olmamış meyve.

kozak

Bir çeşit oyuncak, topaç.

kozak

Deve pisliği.

kozak

Üç okka ağırlığında bir çeşit ekin ölçeği.

kozak

Güneş görmeyen, gölgede kalan yer.

kozak

Çocuk.

kozak

Soğanın ufağı, tohumluk soğanın irisi.

kozak

Bitişik iki cismin arasında kalan boşluk, aralık.

kozak

Çam kozası.

kozak

Madenden yapılmış, içine antlaşmalar ve padişah mektupları konup gönderilen kutu.

kozak

Koza, kozalak

Kozak Köken: T.

Cinsiyet: Erkek 1. Kozalak. 2. Ham meyve. 3. Güneş görmeyen, gölgede kalan yer.

kozak ile benzer kelimeler

Yabancı hükümdarlara gönderilen padişah mektuplarının içine konduğu altın işlemeli, altın yaldızlı ya da som altından yapılmış kap.

Yabancı hükümdarlara gönderilen padişah mektuplarının konduğu kumaş keselerinin ağızlarını bağlamakta kullanılan bağ.

Kestane.

Kalın kabuklu, iri taneli, çekirdekli siyah ya da beyaz bir çeşit üzüm.

cezaevi okulu İng. prison school Bir cezaevinin içinde örgütlenen ve o cezaevinde bulunan hükümlülerin eğitimiyle görevl
zoofajik İng. zoophagic Hayvanlardan kan emen sivrisinekler için kullanılan terim.
yolu azmak bk. yol azmak.
volkanizm Osm. bürkâniyet (coğrafya)
vezikülopapülar İng. vesiculopapular Vezikül ve papüllerle belirgin değişiklik.