konuk

konuk, -ğu

a. 1. Bir yere veya birinin evine kısa bir süre kalmak için gelen kimse, misafir, mihman: “Şatoda yaşayanlarla konuklar, buralarda, topluca yıkanırlarmış.” -S. Birsel. 2. hay. b. Konakçının üzerindeki asalak.


konuk

1. Konuk. 2. Durak, konaklayacak yer.


konuk

Bir çeşit göz hastalığı : Gözüme konuk geldiğinden beri hiçbir iş yapamıyorum.


konuk Osm. misafir

Konakçıya göre asalak.


konuk İng. guest
konuk

bk. koñak


konuk, (konuğ)

Misafir


Konuk Köken: T.

Cinsiyet: Erkek Misafir.


Konuk

Hatay ili, Reyhanlı ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.


Konuk

Mardin ili, Kocatepe bucağına bağlı bir yerleşim birimi.


konuk ile benzer kelimeler

ağ konuk oturumu açma

İng. network guest logon

konuk dondurmak

Misafir kabul etmek

konuk edinmek

Misafir etmek

konuk etmek

birini evinde bir süre ağırlamak.

konuk gelmek

bir yere veya birinin evine kısa bir süre kalmak için gelmek.

konuk konutu

Osm. misafir meskeni

Yaşama ve çalışma özekleri ortak olan, kullanış biçim ve koşullarına göre yatma bölümü de ortak ya da bağımsız olarak düzenlenebilen ve geçici olarak yapılmış ya da geçici oturmaya ayrılmış tutmalık konut.

konuk köşesi

a. Konukların oturması için hazırlanmış özel yer, yiğit bucağı: “Güneş Bey konuklarını bey çadırının yiğit bucağı denen ne oturttu.” -N. Araz.

konuk olmak

bir yerde kısa bir süre ağırlanmak.


"konuk" karakter analizi

  • konuk, 5 karakter ile yazılır.
  • k harfi ile başlar, k harfi ile biter.

Karakter dağılımı

  • 'k', 'o', 'n', 'u', 'k', şeklindedir.
  • konuk kelimesinin tersten yazılışı ' kunok' diziliminde gösterilir.

(k,n,o,u) harflerinden ile oluşan bazı kelimeler

yük-kutle oranı
İng. charge-mass ratio

Yüklü bir parçacığın ya da bir üşerin, elektriksel yükünün kütlesine oranı.

uzak olan
İng. distal

(karşılık: distal), (Lat. distare=uzak durmak) Bir organizmanın, orta eksenine ya da bir parça

teknisyen okulu
İng. technician school

Endüstri alanında makine, elektrik, kimya, motor vb. dallarda çalışacak teknik göre

söz konusu

sf. Sözü edilen, üzerinde konuşulan, bahis konusu, bahis mevzusu, mevzubahis: “Söz konusu tehlike ise bir yıl sonra

sorutkan

sf. Somurtkan.


Somurtkan, kibirli.

konuk - Scrabble puan değerleri

HarfPuan
k1
o2
n1
u2
k1
Toplam puan değeri7