koltuk

koltuk, -ğu

a. 1. Omuz başının altında, kolun gövde ile birleştiği yer: “Gazetelerini bir koltuğunun altına koydu, zayıf kollarıyla kutulara sarıldı.” -H. E. Adıvar. 2. Kol dayayacak yerleri olan geniş ve rahat sandalye: “Ta yan beline kadar gömüldüğü koltuğunun içinden ileriye doğru uzandı.” -Y. K. Karaosmanoğlu. 3. Eski düğünlerde damatla gelinin eve girerken konuklar arasından kol kola geçmeleri töreni: “Babamız, annemizi gelin geldiği ilk gün şu merdivenin alt başında karşılamış, 'koltuk' yapılmıştı.” -H. C. Yalçın. 4. Yapıcılıkta yan destek. 5. den. Demirledikten sonra gemiyi iskeleye, rıhtıma veya başka bir gemiye bağlayan ip. 6. mec. Koltuklama veya koltuklanma: O koltuktan hoşlanmaz. 7. mec. Kayırma, destek: Dayısının koltuğunda sırtı yere gelmez. 8. mec. Yüksek mevki, makam: Koltuk kavgası. 9. argo Genelev: “Burası Mesut Bey adında bir herifin koltuğudur.” -H. R. Gürpınar. 10. hlk. Mısır ve buğday fidesinin yanlarından çıkan filizler. 11. esk. Kenar, tenha yer.


koltuk Fr. Aissel
koltuk

Küçük oda


koltuk

1.bk. koltak. 2. Fırının köşesi : Benim ekmeğim koltuktan olsun, çünkü pişkin olur.


koltuk

Gemiyi demirledikten sonra iskeleye, rıhtıma ya da başka bir gemiye bağlayan ip.


koltuk

Mısır ve buğday fidesinin yanlarında çıkan filizler.


koltuk

Yapılarda duvarların birleştiği yer, köşe.


koltuk Osm. ıbıt

(biyoloji)


koltuk İng. 1. seat, 2. pit

Sinema 1. Sinemada, oturacak yer birimi olarak kullanılan terim. 2. Sinemalarda, birinciden sonra salonun arkasına doğru uzanan, bazen lüks koltuk olarak ikinci bir bölünmeye de uğrayan bölüm.


koltuk

Topalların yürüyebilmek için kullandıkları koltuk altı deyneği. (İnönü -Eskişehir)


Koltuk

Amasya ili, Gümüşhacıköy ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.


Koltuk

Karabük ili, Ovacık ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.


Koltuk Osm. İbt
Koltuk İng. Cassiopeia, Cas (Cassiopeia)

Bir takımyıldızın adı.


Koltuk Osm. Zât-ül-kürsî

(astronomi)


koltuk ile benzer kelimeler

(birine) koltuk vermek

1) yüzüne karşı övmek, pohpohlamak; 2) mec. koltuklamak.

hareketli koltuk

İng. movable seat

Her yana dönebilen seyir koltuğu.

koltuk altı

a. 1. Kolun omuzla birleştiği yerin altındaki çukurluk. 2. mec. Kayırma.


İng. axilla

anat. Ön kolun gövdeyle birleşim yeri mediyalinde oluşan çukurluk, aksilla.

koltuk altı atardamarı

İng. arteria axillaris

anat. A. subclavia'nın, a. thoracica externa'yı da verdikten sonraki devamı durumunda olan ve ön bacağın vaskularizasyonundan sorumlu atardamar, arterya aksillaris.

koltuk altı siniri

Dgr. anat. nervus axillaris

anat. Plexus brachialis'in orta kısmında yer alan ve kürek kemiğinin arka kısmına doğru seyreden sinir, nervus aksillaris.

koltuk altı toplardamarı

Dgr. anat. vena axillaris

anat. İlk kaburganın ön kenarında v. subclavia'ya açılan ve aynı adlı atardamarla seyreden toplardamar, vena aksillaris.

koltuk ardası

Tornacıların kullandıkları bir çeşit araç.

koltuk biçimi

İng. chair form

Çevrimsel bir özdeciğin bir ucu yukarı, bir ucu aşağı kıvrık biçimine verilen ad.


"koltuk" karakter analizi

  • koltuk, 6 karakter ile yazılır.
  • k harfi ile başlar, k harfi ile biter.

Karakter dağılımı

  • 'k', 'o', 'l', 't', 'u', 'k', şeklindedir.
  • koltuk kelimesinin tersten yazılışı ' kutlok' diziliminde gösterilir.

(k,l,o,t,u) harflerinden ile oluşan bazı kelimeler

yük-kutle oranı
İng. charge-mass ratio

Yüklü bir parçacığın ya da bir üşerin, elektriksel yükünün kütlesine oranı.

toplumsallaşmak

(nsz) Birey kişilik kazanarak belli bir toplumsal çevreye hazırlanmak, toplumla bütünleşmek, sosyalleşmek.

toplumsal emek

bk. gerekli emek zamanı

toplam kuralı
İng. sum rule
Toplaççubuk
Osm. Ana çubuk

koltuk - Scrabble puan değerleri

HarfPuan
k1
o2
l1
t1
u2
k1
Toplam puan değeri8