koltuk kovaltmak

koltuk kovaltmak

Yaptığı suçu görmemezlikten gelmek.


koltuk kovaltmak ile benzer kelimeler

kovaltmak

1. Aralık etmek, aralamak. 2. Seyrekleştirmek, boşaltmak.


Serbest bırakmak, göz yummak.


Etki altında kalmak.


Yüksekte, havada serbest tutmak

(birine) koltuk vermek

1) yüzüne karşı övmek, pohpohlamak; 2) mec. koltuklamak.

hareketli koltuk

İng. movable seat

Her yana dönebilen seyir koltuğu.

koltuk

, -ğu

a. 1. Omuz başının altında, kolun gövde ile birleştiği yer: “Gazetelerini bir koltuğunun altına koydu, zayıf kollarıyla kutulara sarıldı.” -H. E. Adıvar. 2. Kol dayayacak yerleri olan geniş ve rahat sandalye: “Ta yan beline kadar gömüldüğü koltuğunun içi...

koltuk altı

a. 1. Kolun omuzla birleştiği yerin altındaki çukurluk. 2. mec. Kayırma.


İng. axilla

anat. Ön kolun gövdeyle birleşim yeri mediyalinde oluşan çukurluk, aksilla.

koltuk altı atardamarı

İng. arteria axillaris

anat. A. subclavia'nın, a. thoracica externa'yı da verdikten sonraki devamı durumunda olan ve ön bacağın vaskularizasyonundan sorumlu atardamar, arterya aksillaris.

koltuk altı siniri

Dgr. anat. nervus axillaris

anat. Plexus brachialis'in orta kısmında yer alan ve kürek kemiğinin arka kısmına doğru seyreden sinir, nervus aksillaris.

koltuk altı toplardamarı

Dgr. anat. vena axillaris

anat. İlk kaburganın ön kenarında v. subclavia'ya açılan ve aynı adlı atardamarla seyreden toplardamar, vena aksillaris.


"koltuk kovaltmak" karakter analizi

  • koltuk kovaltmak, 16 karakter ile yazılır.
  • k harfi ile başlar, k harfi ile biter.

Karakter dağılımı

  • 'k', 'o', 'l', 't', 'u', 'k', ' ', 'k', 'o', 'v', 'a', 'l', 't', 'm', 'a', 'k', şeklindedir.
  • koltuk kovaltmak kelimesinin tersten yazılışı ' kamtlavok kutlok' diziliminde gösterilir.

(a,k,l,m,o,t,u,v) harflerinden ile oluşan bazı kelimeler

yekvücut olmak

birleşmek, tek bir yürek olmak.

volta vurmak

1) den. gemi zikzak yapmak; 2) argo bir aşağı bir yukarı dolaşmak: “Onu, odamın penceresinden, her sabah kahv

tek vücut olmak

birlikte hareket etmek: “Birbirimize sımsıkı sarılmış, tek vücut olmuş, sallanıp duruyoruz.” -A. Kulin.

oltaya vurmak

balık yakalanmak.

olta vurmak

Amaçsız yürümek, işi olmadan gidip gelmek.