ablukayı yarmak kuşatılan bölgeden zor kullanarak dışarı çıkmak.
abrukaya almak Sıkıştırmak.
acıklı oyun İng. melodrama 1. Eski konumuyla içinde müzikli geçişleri olan, konuşma örgüsü ezgisiz ,müzikli sahne yapı
acyoculuk , -ğu a. Acyocu olma durumu.
açık buyrultu Osmanlılarda, kime yazılmış olduğu belirtilmemiş buyrultu.
açıklarla oyun Özellikle açık oyuncuları ile ilerleme ve sonuca gitme biçimine dayanan bir oyun yöntemi.
açınıklar uyumu Fr. Harmonie vocalique ou Harmonisation Bazı dillerde ve özellikle Türkçede bir çeşit özümleme: 1. Bir kel
ad soylu kelime Bir oluş veya kılışı bildiren fiiller dışında kalan ad, sıfat, zamir, edat, zarf, bağlaç ve ünlem türündeki bütün kelimelere ve
ad soylu sözcük Ad durumlarından birine girebilen ve tümcede ad gibi görev alan sözcük: Eve gitmek, güzele bakmak, kendine güvenmek vb.
Adal koyunu İng. Adal Sheep Kuzey Etiyopyanın Dancalia bölgesinde bulunan, açık kahverengi ancak genellikle ko