abakteriyel İng. abactrial Bakteri bulunmayan.
abiyotik çevre İng. abiotic environment (Yun. a: ..sız, ..siz; bios: hayat) Organizmanın topografi, jeoloji, iklim, inorg
acayipleştirmek (-i) Yadırganacak bir duruma getirmek.
acı geyrek Mide ekşimesi, hazımsızlık ve bundan ileri gelen geyirti.
acı keyrek Mide ekşimesi, hazımsızlık ve bundan ileri gelen geyirti.
açık işyeri İng. open undertaken Belirli ve örtülü bir çatı ya da yapı altında olmaksızın üstü ve her yanı açık yol, k
açık periyot İng. service period, days open Servis periyodu.
açık yöre İng. open neighborhood İlingesel uzayda, bir noktanın bir açık küme olan yöresi.
açık yürekle zf. Açık yüreklilikle.
açık yürekli sf. Düşündüğünü olduğu gibi söyleyen, içi temiz, gizli yönü olmayan (kimse), samimi, açık kalpli.