A-doğru-uzaysı İng. A-module bk. sol .
ağız boşluğu İng. mouth cavity, buccal cavity Ağız açıklığı ile dudak arasında kalan boşluk. Oral boşluk, bukal boşluk.
ağız dolusu sf. 1. Ağzın alabileceği kadar: Bir boşalmaya, boşalmaya, soyundan başlayarak boşalmaya isteğim var ki boşalamazs
ağız gokusu Aşağılayıcı söz.
ağız kokusu a. 1. Ağız yolunda ve sindirim organlarında çeşitli rahatsızlıklardan dolayı oluşan koku. 2. mec. Bir kimsenin
ağız koridoru İng. vestibulum oris anat. Ağız boşluğunun, diş kemerleriyle yanak ve dudaklar arasında kalan kori
ağız otu 1. Ağız ağrısı için kullanılan ilâç. 2. Tüfeğin ağzına konulan barut
ağız sifonu İng. bucal siphon Tunikatlarda vücudun üçte ikisi ya da yarısını teşkil eden yutak boşluğuna açılan bölge.
ağızborusu Fr. manubrie (zooloji)
ağızboşluğu Fr. cavité de la bouche (zooloji)