acısını görmek bir yakınının ölümünü görmek.
aday göstermek bir iş veya bir görev için birini aday olarak belirlemek, namzet göstermek: Siyasi parti grupları Başkanlık için aday göste
adres göstermek birini hedef göstermek.
agrandisör Fr. agrandisseur a. Büyülteç.
ağımsı görürlük Fr. Dictyopsie
akşam görmesi İng. mesopic vision Gündüz görmesiyle gece görmesi koşulları arasındaki koşullarda görme.
aktöresel yargı İng. moral judgment Bireylerin, örgütlerin, halkların eylem ve davranışlarının aktöre açısından değerlerin
alan görevlisi İng. ring boy Alanın temizliğini yapan ve alanı düzenleyen kişi.
alay göstermek Geçit resmi ya da gösteri yürüyüşü yapmak. Nümayiş yapmak, merasim yapmak, geçit resmi yapmak.
algısal öğrenme İng. perceptuai learning Bireyin çevresindeki nesne ve varlıkları algılayarak öğrenmesi ya da önceden öğre