İçinde EKÇE geçen kelimeler
İçinde EKÇE geçen kelimeler listeleniyor. Kelimeler Türk Dil Kurumu (TDK) ve diğer Türkçe sözlükler kullanılarak oluşturulmuştur.
ekçe sözcüğü Türk Dil Kurumu sözlüğünde bulunmaktadır. ekçe TDK anlamını görüntüle
İçinde EKÇE geçen kelimeler harf dağılımı
20 harfli
dirsekçecil-tarakçıl, dirsekçecil-çubukçul, dirsekçecil-bilekçil
18 harfli
yeşilceli böbrekçe, dirsekçecil-ayacıl, beyinsel gözenekçe, açıklama örnekçesi
17 harfli
toplumsal örnekçe, inekçelenik çiçek, gerekçe göstermek
16 harfli
süregen böbrekçe, örnekçeli yordam, gerekçelendirmek, bukuksal yürekçe
15 harfli
yeşil benekçeli, yanıt dilekçesi, türekçe yazılış, tekçeşitli dili, taşçıl böbrekçe, özekçek kuvveti, gerekçelendirme, gebecil yürekçe
14 harfli
inekçemsi uçuk, sinir ğönlekçe, sidik böbrekçe, özekçek kuvvet, Dâva dilekçesi, çılgın yürekçe
13 harfli
türekçe yurdu, türekçe keser, toz örnekçesi, Karşı dilekçe, gerekçesizlik, ekmekçekeceği
12 harfli
kara yürekçe
11 harfli
tekçekirdek, örnekçeleme, inekçe dökü, böbrekçesel, bizgekçelik, bezgekçelik, bezgekçeçil
10 harfli
yedekçekin, yedekçeker, türekçemsi, türekçelik, türekçecil, söğekçelik, senetmekçe, ilmekçelik, gerekçesiz, ekçe kökçe, çilekçemsi
9 harfli
yetecekçe, söğekçeli, Peçenekçe, örümcekçe, inekçemsi, inekçecik, incelekçe, gözenekçe, göñlekçek, gerekçeli, etekçelik
8 harfli
zevzekçe, titrekçe, seyrekçe, mercekçe, dirsekçe, çemrekçe, böbrekçe, bizgekçe, bilekçek, bezkekçe, bezgekçe
7 harfli
yedekçe, ürkekçe, türekçe, söğekçe, sinekçe, özekçek, Özbekçe, örnekçe, ödlekçe, köçekçe, kesekçe, kepekçe, göbekçe, gerekçe, etekçek, erkekçe, dönekçe, dilekçe, çilekçe, çekçekü, çekçeki, ...
6 harfli
özekçe, inekçe, Grekçe, etekçe, eşekçe, enekçe, eğekçe, çekçek
5 harfli
tekçe, sekçe, pekçe, Çekçe
4 harfli
ekçe
(e,k,ç) harflerinden ile oluşan bazı kelimeler
abdesti kaçmak
abdesti bozulmak. |
abiyotik çevre
İng. abiotic environment (Yun. a: ..sız, ..siz; bios: hayat) Organizmanın topografi, jeoloji, iklim, inorg |
acemi çaylak
, -ğı a. tkz. Deneyimsiz, toy, beceriksiz kimse. |
acemilik çekmek
alışamadığı bir işte zorluk çekmek. |
acı çekme
İng. suffer Üzüntü ya da büyük bunalım duygusu içinde olma. |
acı çekme oyunu
İng. passion play Ortaçağ'da ortaya çıkmış, insanın yaratılışından «son yargı»ya dek bütün dinsel öyküleri |
acı gerçek
, -ği a. 1. İstenmediği hâlde karşılaşılan sıkıntılı durum. 2. Kaçınılmaz durumlar. |
acı kireç
1. Sönmemiş kireç. 2. Kireç kaymağı. 3.Alçı. |
acısını çekmek
yapılan yanlış bir işin doğurduğu sıkıntı ve üzüntü içinde bulunmak. |
açabilmek
(-i) Açmayı becermek, açma imkânı veya olasılığı bulunmak: Şu Yaşar kaçakçılıkla başına bir bela açabilir. -N. |