icabet etmek

icabet etmek

1) çağrı üzerine gitmek, katılmak; 2) bir buyruğa, bir isteğe uygun olarak davranmak.

icabet etmek ile benzer kelimeler

çağrılı olduğu yere gitmek: Fakat kâbus içinde bunalmış bir kimse gibi bir türlü bu davete icabet edemez. -Y. K. Karaosmanoğlu.

Ar. ic¥bet

a. (ica:bet) 1. Bir çağrıyı yerine getirme, bir çağrıya gitme. 2. Bir buyruk veya isteğe uyma, kabul etme, razı olma.

İstişare etmek

Alışveriş yapmak.

Bertaraf etmek, ortadan kaldırmak.

Musadif kılmak, karşılaştırmak

Çile haline getirmek, kelep yapmak

bir kimseyi çok sıkıntılı bir duruma sokmak: En güzel zamanında hiç olmayacak bir şey çıkarır, dünyayı kendine zehir edersin. -R. N. Güntekin.

'i', 'c', 'a', 'b', 'e', 't', ' ', 'e', 't', 'm', 'e', 'k', şeklindedir.
icabet etmek kelimesinin tersten yazılışı ' kemte tebaci' diziliminde gösterilir.

ibicek atmak Kur'a çekmek.
basit emek gücü bk. basit emek
yutak bademciği İng. tonsilla pharyngea anat. Orofarenksin arka üst kısmında yer alan ve kriptalardan oluşmayan le
ucuzlatabilmek (-i) Ucuzlatma imkânı veya olasılığı bulunmak.
tokmakböcekleri İng. rove beetles Kimi türleri, sokması ve ağılı salgısı dolayısıyla oldukça ağır deri yangıları doğurabil