iblağ etmek

iblağ etmek

1) ulaştırmak, eriştirmek; 2) bir şeyin miktarını tamamlamak: Parasını yüz milyon liraya iblağ etmek için çalışıyor.

iblağ etmek ile benzer kelimeler

Ar. ibl¥¦

a. (ibla:ğı, l ince okunur) esk. 1. Ulaştırma, eriştirme. 2. Bir şeyin miktarını tamamlama.

İstişare etmek

Alışveriş yapmak.

Bertaraf etmek, ortadan kaldırmak.

Musadif kılmak, karşılaştırmak

Çile haline getirmek, kelep yapmak

bir kimseyi çok sıkıntılı bir duruma sokmak: En güzel zamanında hiç olmayacak bir şey çıkarır, dünyayı kendine zehir edersin. -R. N. Güntekin.

1. Rast getirmek, karşı karşıya getirmek, nail etmek. 2. Müptelâ kılmak, giriftar etmek, uğratmak. 3. Havale etmek

'i', 'b', 'l', 'a', 'ğ', ' ', 'e', 't', 'm', 'e', 'k', şeklindedir.
iblağ etmek kelimesinin tersten yazılışı ' kemte ğalbi' diziliminde gösterilir.

dağıtabilmek (-i) Dağıtma imkânı veya olasılığı bulunmak.
uğratabilmek (-e) Uğratma imkânı veya olasılığı bulunmak: Aksine hapse girecek olursan mecmuayı sekteye uğratabilir. -N. F.
tikel bağlanım İng. partial regression (bağlanım çözümlemesi) k bağımsız değişkenden kl'i boşlandığında geriye kalan tek
Tecim Bakanlığı İng. Ministry of Commerce, Board of Trade Ülkenin yurt içinde ve dış ülkelerde uygulayacağı tecimsel işlem
soğutabilmek (-i) Soğutma imkânı veya olasılığı bulunmak.