hey

hey

ünl. 1. Seslenmek veya ilgi ve dikkat çekmek için söylenen bir söz: Hey, çocuklar! Gelin bakalım. Hey arkadaş! Ayağıma basıyorsun. 2. Sitem, yakınma, azar, beğenme vb. çeşitli duyguları anlatan cümlelerde kullanılan bir söz: Hey talih! Böyle mi olacaktı? Hey akılsız çocuk! Ateşi ne diye ellersin? Hey Allah'ım! Bu ne güzellik.

hey

Meyve ya da sebze taşımaya yarayan büyük sepet, küfe.

hey

1. Keçi çağırma ünlemi. 2. At kovalama ünlemi.

hey

Hey!

hey

Ünlemler

hey

Ağzı geniş, dibi dar sepet

hey

[ha] Fındık ağacı kabuk ya da özlerini örerek yapılan kulpsuz sırt küfesi. (Beyceli *Fatsa, Mahmutören -Ordu) [ha] : (Büyükdivan -Çorum)

hey

Şaşma ünlemi.

héy

Denk, oranlı: Çıngırcaktan inin, siz ikiniz héy değilsiniz.

---

hey ile benzer kelimeler

hey dimek, (hey urmak, heye urnak) 1. Yuhalamak. 2. Dikkat, sakın demek.

hey gidi (hey) çeşitli duyguları pekiştiren veya özlem ve acınma bildiren bir söz: “Hey gidi gençlik hey! Unutulmaz günlerdi onlar, Yenikapı'ya, meyhanelere indik mi şöyle bir.” -A. İlhan.

hey hey Keçi çağırma ünlemi.

ala ala hey ünl. Toplu olarak yapılan işlerde bağrışarak söylenen bir söz: “Hâlâ eski bir görkemi yaşamak isteyen, bey soylular.” -S. İleri. Yuha anlamında ünlem

baka hey 1. “Bak bana"anlamında hitap: Baka hey Amet be! 2. Demek ki: Baka hey gideyir ha!

hey diyince Hemen, derhal.

Hey`et-i umûmiyye bk. umûmî hey'et.

hey urmak bk. hey dimek.

---